Huzur ve Barışa Uzanan El

DÜNYANIN büyük sıkıntılar içinde kıvrandığı bir çağda yaşıyoruz. Savaş, işgal, soykırım, iç çatışma, terör, kriz ve hastalıklar ülkelerin peşini bir türlü bırakmıyor. Dünyamız hızla yaşanmaz hale geliyor. Küresel sömürgeci güçler zayıf ve mazlum ülkeleri sömürmeyi sürdürüyor. İnsanlık perişan! Huzur ve barış içinde, insanca bir hayat yaşayabilmek için uzatılacak bir eli bekliyor. 20. yüzyılda insanlık savaşlar, çatışmalar ve diktatörlerin pençesine düştü. Milli Görüş hareketinin kurucu lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, 20. yüzyılın en önemli olayı ve 21. yüzyıla hediyesi olarak, kalkınmakta olan 8 ülkenin öncülüğünde İslam Birliği'nin çekirdeği durumundaki D-8'leri başlattı. Sömürüye karşı başkaldırı amacını taşıyan bu oluşumun daha ilk maddesi "savaş değil, barış" şeklindeydi. 15 Haziran 1997'de, İstanbul Çırağan Sarayı'nda Türkiye, Nijerya, Mısır, Pakistan, Endonezya, İran, Malezya ve Bangladeş'in aralarında bulunduğu 8 ülke tarafından D-8'lerin temeli atıldı. Bu ülkeler İslam Birliği'nin çekirdeğini oluşturuyordu. Sonraki adım D-60 olarak bütün İslam ülkelerinin bir araya gelmesini; daha sonra ise tüm mazlum ülkelerin katılımıyla D-160'ların kurulmasını amaçlıyordu. pushfn('ads'); Erbakan Hoca küresel bir güç olarak D-8'lerin kuruluşunu 11 ay gibi çok kısa sürede tamamladı. Özellikle son aylarında 28 Şubat'ın en baskıcı süreci yaşandı. Küresel güçler işbirlikçilerini kullanarak Erbakan Hükümeti'ni düşürmeye çalıştılar. Koalisyon ortağı DYP'nin milletvekillerini istifaya zorladılar. Hükümet, azınlık durumuna düşmeye yöneldi. İNSANLIĞIN UMUDU İŞTE, Türkiye'nin çok büyük çalkantılar içinde kıvrandığı bir atmosferde, Erbakan Hoca, bütün insanlığa kurtuluş müjdesi olarak D-8'lerin kuruluş çalışmasını yapıyordu. İnsanlığa ümit veriyor; huzur ve barış dünyasının kapısını aralıyordu. Hatta D-8'lerin delegasyonu bu ikilemden tedirgin oldu. Dışta fırtınalı hava sürerken; Çırağan Sarayı'nda gelecek güzel günlerin müjdesi veriliyordu. Sömürgecilerin engellerine rağmen gösterilen kararlılık "Erbakan'ca duruş"tu. Erbakan Hoca, DYP'den gelen istifalarla hükümetin azınlığa düşmekte olduğunu gördü. D-8'lerin kuruluşunun ertesi günü hem istifa etti; hem de, RP, DYP ve BBP'nin milletvekillerinin imzalarıyla bir liste oluşturdu. 16 Haziran 1997'de hükümet protokolü gereği, ortağı ve DYP lideri Tansu Çiller'in başbakanlığı devralması için gerekli çoğunluğu cumhurbaşkanın önüne koydu. Fakat Demirel, hükümeti kurma görevini Çiller'e değil; Mesut Yılmaz'a verdi. pushfn('ads'); D-8'lerin ne kadar büyük engelleri aşarak kurulduğunu görüyor musunuz Erbakan Hoca, tarihin kendisine verdiği mührü son ana kadar Allah rızası ve insanlığın saadeti için kullandı. Bunun için D-8'ler mutlaka hedefine ulaştırılmalıdır. Mazlum ve mağdurların ümidi olan D-8'lerin kuruluş yıldönümündeyiz. Bu 25 senede, "Erbakan'ın yolundayız" diyen AKP, D-8'lerin hayata geçirilmesi için tek adım atmadı. D-8'lerin dönem başkanlığını üstlendiği yıllarda bile, konunun halkın gündemine girmemesi için özel çaba harcadı. Onlar, BOP Eşbaşkanlığını yapıyor; AB'yi medeniyet projesi olarak görüyor; İsrail'le normalleşmeye çalışıyorlardı. KAYBEDECEK ZAMAN YOK D-8'LERİN kuruluşunun