Meta (öte) ve Verse (evren) kelimelerinden oluşan ve aslında yeni sayılmayan Metaverse kavramı özellikle internetin ve teknolojinin yaşantılarımızda bağımlılık halini aldığı salgın sürecinde dünya gündemine oturmuş durumda. İş hayatından eğitim hayatına kendimizi ve tüm dünyamızı kare bir ekranın içine sığdırmaya alışmışken, o ekranın içinde kendi avatarımızla (sanal ve beden kazandırılmış kimliğimizle) 3 boyutlu olarak var olmamızı, gezmemizi sağlayacak dijital ve ikiz bir dünyadan bahseder olduk. Bu sanal dünya, medyaya yansıyan boyutuyla arsa, coin ve NFT almaktan çok daha büyük bir çağı temsil ediyor. Bu konuyu, Erol Altaca Okulları Genel Müdürü N. Ebru Surat ile konuştuk. Yıllardır oyun mecralarında ve çizgi filmlerde sanal dünyalar inşa ediliyordu. Ancak, Web3 dediğimiz Metaverse sistemi, mekânsal olarak sokak, şehir, ülke hatta uzayı, geçmiş- gelecek ve tüm zamanları, fütüristik realistik dünyayı birleştiren, avatarlarımızla içinde bir parçası olarak yer alacağımız bir kavram. Bu sanal dünyalara ilgi ve yöneliş de artık sadece oyun ve sosyal medya şirketleriyle sınırlı değil. Bütün dünya devi şirketler ve dünya markaları bu alanda büyük hacimli yatırımların peşinde. Tüm sektörleri içine alan bu devasa girişimlerle herkes kendi Metaverse'ünü kuruyor. Peki Metaverse'ün eğitim sektörüne yansımaları nasıl olacak Ebru Hoca'ya göre uzaktan eğitimde eksikliğini en çok hissettiğimiz duygu, fiziksel ve sosyal bulunuşluluk hissiydi. Kitaplarda okunan ya da öğretmenin sözlü sunumuyla yapılan bir dersin, Metaverse'ün vaat ettiği üç boyutlu teknolojinin içinde bulunarak sınıfımızla etkileşime geçebildiğimiz, konuları görsel hafızayla destekleyebildiğimiz halini bir düşünelim. ÜLKEMİZDE METAVERSE ÇALIŞMALARI Ülkemizde Türk araştırmacıların Metaverse'te Sanal Okul projesini hayata geçirdiklerini görüyoruz. Yıllardır bu konuya yoğunlaşan ODTÜ'lü akademisyenler, Metaverse'e ilk