Matematik okuryazarı olmak

Son zamanlarda eğitimcilerden sık sık duyduğumuz ifadelerden birkaçı, herkes için matematik, matematikte güçlenme ve matematik okuryazarlığı. Teknolojinin sağladıklarıyla insanlar, gereksinimler, öncelikler, meslekler değişirken ve dünya gelişirken değişmeyen az sayıda şeyden biri matematik. Çocuklarımız için matematik gerçekten olmazsa olmaz mı Dahası matematik okuryazarı olmayı matematik bilmekten ayıran şey ne Tüm bu sorulara cevap bulmak için Mektebim Koleji Genel Müdürü Elif Çağlayan'la konuştum. "Bir eğitimci aynı zamanda bir anne olarak ben de çocuklarımızın geleceğine dair hayaller kuruyor, tıpkı diğer anneler gibi matematik başarısını önemsiyorum" diyerek söze başlayan Elif Hoca, matematik okuryazarlığının matematik eğitiminden ayrı tutulması gerektiğini vurguladı. Matematik olmadan bilim, bilim olmadan teknoloji olmaz. Çocuklarımızın mesleki yaşamlarında kullanacakları matematiği matematik eğitimiyle, matematiksel bilgi ve becerileri gerçek yaşamda kullanarak problemlere çözüm üretebilmesini matematik okuryazarlığıyla ilişkilendirmek gerek. Dünya ölçekli PISA ve Türkiye'de uyguladığımız merkezi sınavları incelediğimizde matematikte okuduğunu anlama ve yorum yapmayı geliştirmek için farklı yöntemlere başvurmanın gerekliliği göze çarpıyor. Milli Eğitim Bakanımızın da vurguladığı gibi eğitimin her döneminde somuttan soyuta kademeli geçen, yaşamla ilişkisi hiç kopmayan bir matematik yaklaşımı benimsemek önemli. Bu yaklaşımda matematik okuryazarlığını okuma becerilerinden ayırmak mümkün değil tabii. Okullarda okuma adına yapılan her çalışma, çocuklarımızı iyi birer matematik okuryazarlığına bir adım daha yaklaştıracak. NEDEN SORUSU Evde ya da yaşadığı çevrede sık sık, 'Matematik zordur' algısıyla karşılaşan bir çocuğun matematikten korkmamasını beklemek doğru olmaz. Elif Hoca'ya göre, matematik müfredat içinde sıkışıp kalınan bir ders olmamalı. Eğitim programları disiplinler arası bir yaklaşımla hazırlanmalı,