Geleceği yönetmek

Gelecek deyince artık yüzyıllar sonrasının anlaşılmadığı bir dünyadan geçiyoruz. Bir saat, hatta bir dakika sonrasının bile gelecek olduğu bu dönemde eğitim kurumlarının geleceği, geleceği yönetebilme becerileri ve eğitim kurumlarının geleceğin teknolojilerine uyumlanmaları önem arz etmekte. Öğretmeninden müdürüne, müdüründen genel müdürüne herkesin yöneticiden çok lider olması ya da liderlik becerilerini geliştirmesi gereken bu süreçte eğitimi ve eğitimin geleceğini yönetmek önemli bir konu. Yönetim eğitilmeden, eğitim yönetilemez. Bu bakış açısıyla, Girne Kolejleri CEO'su Dilek Cambazoğlu ile geleceği yönetmek üzerine bir sohbet gerçekleştirdik. Dilek Hoca, gelecek perspektifiyle değişim ve dönüşüm üzerine düşünceleriyle söze başladı. Ara ara herkesten duyduğumuz bir cümle var: Gelecek belirsizdir. Aslında bu cümleyi duyan herkesin önünde iki durum bulunuyor. Birincisi bekleyip görmek. İkincisi ise belirsizliği ortadan kaldırmak için harekete geçmek. Yani ya değişimin içinde olmadan, kendiliğinden oluşmasını bekleyip geç bir tepki verirsiniz ya da en baştan kontrolü ele alıp değişimi yönlendirirsiniz. LİDER OLMAK VE TEKNOLOJİ Değerli hocama göre, geleceği yönetmek için gerekli becerilerden biri liderlik becerisi. Çalışanlarınıza liderlik ederken iki şeyi yönetirsiniz: Mantık ve duygu. Bunları yönetirken de ülke kültürlerinden yola çıkmakta fayda var diye düşünüyor Dilek Hoca. Batı'da yüzde 70 mantığı, yüzde 30 duyguyu yönetirsiniz. Türkiye'de ise işler biraz farklı. Yüzde 70 duyguyu, yüzde 30 mantığı yönetirsiniz. Bu oranlar tabii ki tartışılabilir, sadece yola çıkış noktasının doğru belirlenmesi gerekiyor. Dilek Hoca diyor ki, geleceği yönetme konusunda liderlerin unutmaması gereken başlıklardan birisi de adalet. Bize öğretilmiş ezber, çalışanlarınıza eşit davranın, eşit mesafede olundu. Yıllarca bunu dinledik ama şunu atlamamalıyız.