Marbella: Küçük bir kasaba, bambaşka bir dünya

İspanya'nın güneyinde, Endülüs'ün Malaga bölgesine bağlı küçük bir kasabayken 1970'li yıllarda Puerto Banus marinasının yapılmasıyla kaderi değişen Marbella, bugün dünya sosyetesinin favori rotalarından biri. Dışarıdan mütevazı görünen ama lüks turizmin adreslerinden bu güzel kasabayı geçen hafta gezme şansım oldu. İzlenimlerimi aktarmak isterimMesleğimi çok seviyorum. Her gittiğim yerde yeni bir bakış açısıyla dünyayı keşfetme ve yeni insanlarla tanışma şansım oluyor. Geçen hafta eski Fransa Cumhurbaşkanı Valery Giscard d'Estaing'in oğlu, Club Med Dünya Başkanı Henri Giscard d'Estaing davetiyle, dünyadan 350 seyahat yazarı ve turizmcinin katıldığı Club Med Magna Marbella'nın açılışındaydım. Bu organizasyona Türkiye'yi temsilen Hürriyet yazarlarından Ebru Erke ve Serda Büyükkoyuncu ile katıldık. Hatırlarsanız mayıs ayında, Club Med Dünya Başkanı Türkiye'ye gelmişti ve onunla bir röportaj yapmıştım. Şimdi de iadei ziyaretimizi gerçekleştirdik. Marbella'da günbatımıİdeal başlangıç noktası İber Yarımadası'nın en güneyindeki tesis, Endülüs'ün zengin kültürel mirasını keşfetmek için ideal bir başlangıç noktası. Club Med Magna Marbella, Sierra Blanca Dağları'nın eteklerinde, Marbella'nın yüksek bir noktasında, 12 hektarlık alana yayılan bahçelerin içinde... 2. Dünya Savaşı'nın ardından Avrupa, yaşanan insanlık dramını geride bırakmak ve yeniden hayata tutunmak için var gücüyle çalışıyordu. Club Med'in hikâyesi de tam o dönemde (1949), Korsika plajlarının birinde Gerard Blitz'in bir çadır köyünü keşfetmesiyle başlıyor. 11 Şubat 1950'de Blitz, açık havanın verdiği enerji, ruha kattığı yaşam motivasyonu ve birlikte mutlu anlar paylaşmanın vereceği keyfin hayalini kurarak 'Club Mediterranee' adı altında 'her şey dahil' konseptini hayata geçiriyor. 1970 yılında tenis, yelken, okçuluk, yüzme ve birçok farklı spor dalı, konusunda uzman eğitmenlerle tüm tatil köylerine adapte ediliyor. Böylece Club Med dünyanın en büyük spor okulu unvanını kazanıyor. 2007 senesinde de Club Med Exclusive Collection yolculuğu başlıyor. Özel destinasyonlar ve kişiselleştirilmiş hizmetler sunan bu konseptle 2022'de açılması planlanan 7 tesisten biri de Club Med Magna Marbella. Marbella'ya gitmek için İstanbul'dan 4.5 saatlik bir yolculukla Malaga'ya uçmanız gerekiyor.Abdülaziz El Saud CamisiTürk Hava Yolları, Malaga'ya günde 2 sefer yapıyor. Buradan dünya sosyetesinin favori mekânlarından biri olan Marbella'ya sadece 45 dakikada ulaşabildiğiniz gibi, yine Malaga'ya bağlı, beyaz evleri, muhteşem doğası ve özgün mimarisiyle ünlü Ronda kasabasına da gidebilirsiniz. İspanya'nın 17 özerk bölgesinden biri olan Endülüs'teki Malaga, bölgenin dünyaya açılan kapısı. Marbella'nın da içinde olduğu sahil şeridi Costa del Sol (Güneş Sahili) adıyla anılıyor. Aslında 1970'li yıllara kadar küçük bir kasabayken Marbella'nın talihi Puerto Banus'la, yani marinanın yapılmasıyla değişiyor. Şehirde her şey dışarıdan oldukça mütevazı görünüyor. Bir St. Tropez, Monaco, Ibiza veya Mikonos ile karşılaştırmak mümkün değil gibi. Neredeyse bütün ünlü markaların mağazalarına ev sahipliği yapan Puerto Banus şehrin hatta Avrupa'nın en lüks yerlerinden biri ama bizim Yalıkavak Marina buradan daha gösterişli duruyor. 1970'lerden itibaren lüks turizme hizmet etmeye başladıkları için güzel bir turist kitlesine ulaşmışlar. Casco Antiguo (Eski Şehir)Golf turizmi de oldukça yaygın. Marbella'da inanılmaz lüks evler var ve o şaşaalı hayatlar duvarların ardında yaşanıyor. Hatırlarsanız Türkiye, Marbella'yı ilk defa 1980'li yıllarda Adnan Kaşıkçı ile duymuştu. Aslında Arap asıllı olan ama ailesinin Kayserili olduğunu söylediği için ülkemizde de ilgi toplayan, globalde bilinen adıyla Adnan Khashoggi dünyanın en zengin işinsanlarından biriydi. Malikânesiyse Marbella'daydı. Daha sonradan servetini silah kaçakçılığıyla sağladığı anlaşılan Kaşıkçı'nın evi ve bahçesi bugün çok lüks bir golf kulübü olarak konuklarını ağırlıyor. Marbella'nın tarihi kısımlarında şık dükkânlar ve restoranlar var ama fazla turistik yerler. Şehirde daha uygun fiyatlı ve lezzetli seçenekler olduğunu hatırlatmak isterim. Şehrin anacaddesi Avenida Ramon y Cajal'ın bir tarafı Casco Antiguo diye geçen Eski Şehir. Bu bölgedeki Plaza de los Naranjos şehrin en hareketli meydanı. Meydana adını veren narenciye ağaçlarının süslediği alanda keyifli kafeler var. Hemen yakınlardaki Plaza de la Iglesia ise kilise meydanı. Nuestra Senora de la Encarnacion Kilisesi bu kadar mütevazı görünümlü bir yer için oldukça görkemli bir yapı. Ramon y Cajal'ın diğer tarafındaki Parque de la Alameda isimli botanik parkının yemyeşil ortamında çok güzel havuzlar ve seramikten yapılmış banklar var. Buradan denize uzanan Avenida