Gülümseyin, çekiyorum

1992 Mayıs ayının akşamıydı... Yaşı ilerlemiş olmasına rağmen amatör fotoğrafçılığa devam ediyordu; statlarda ve spor salonlarında çektiği fotoğrafları gazetelere ve sporculara satarak hayatını kazanıyordu. Hiç yanından ayırmadığı fotoğraf makinesiyle "büyük balığı" hiç tahmin etmediği bir ziyarette yakaladı.Eski bir Yeşilçam oyuncusu olan eniştesinin Boğaz'daki ultralüks restoranına öylesine uğramıştı.Eniştesi yoktu; kasiyer ile ayaküstü sohbet etmeye başladı.Az sonra içeriye, ünlü bir futbolcu girdi.Futbolcu, haza beyefendiydi.Hatta hiç unutmuyorum; bir futbol sezonunda hiç kart görmeyen