Aşk mantığın bittiği yerde başlar

Basın toplantısı boyunca muhabirin aklı başka yerdeydi. "Taa Ümraniye'den İkitelli'ye öğlen yemeğine yetişebilecek miyim İki gundur yemekhanede bakıştığımız o guzel kızı bugun de görebilecek miyim" Toplantının soru - cevap kısmını beklemeden kendini dışarı attı belediye binasından Hemen bir taksiye el kaldırdı. "Felaket" tam da Boğaziçi Köprusu uzerinde "geldim" dedi. Muhabir sabah kıyafet değişimi sebebiyle cuzdanını yanına almayı unutmuştu! Sırtından buz gibi bir şeyin aktığını hissetti. Yanakları alev alev yandı. "Taksiyi İstanbul yakasından eve geri mi döndursem, yoksa gazetede birilerinden para mı istesem Ayın sonu, kimde para olur acep İstihbarat Şefi köpurecek, 'Ben sana ne dedim oğlum, niye beklemedin Beykoz'dan gelecek arabamızı Niye taksi tuttun' Adam haksız da sayılmaz. Ne halt etsem" Bu buyuk huzursuzlukla metreler azalıyor, taksimetre yukseliyordu. Şöyle bir göz attı, 80'li bir rakam gördu. Gazetenin bulunduğu semte geldiklerinde saate baktı, tam yemek vaktiydi. De, taksiciye ne diyecekti Telefonunu çıkardı, kimi arayayım diye rehberi kurcalamaya başladı. Tam bu sırada taksi şoföru yol kenarında birisine dikkatle bakmaya başladı. Yavaşladı, durdu. Muhabir