Örnek başarı!

Türkiye, OECD raporuna göre sahte ve taklit ürün pazarında Çin ile Hong Kong'dan sonra üçüncü sırada yer alıyor. Ancak ilk iki ülkenin sahte ürün ticaretindeki payı azalırken, Türkiye'nin sahte ürün ticaretinde son 3 yılda 3 katlık bir artış var. ABD Ticaret Odası tarafından yine bu yıl yayınlanan "Küresel Sahteciliğin Boyutları" raporunda dünyada 38 ülke arasında sahteciliğin bir numaralı merkezi Ukrayna. Onu izleyen ikinci ülke Hindistan, üçüncü Rusya ve Türkiye dördüncü sırada. Bir ülkenin ekonomik gelişmişlik düzeyini artırması, refah seviyesini yükseltmesi ve lider ülkeler arasında yer alması için teknolojik yenilikler üretmesi gerekir. Teknolojik ilerlemeler ise ancak bilim ortamının güçlü olmasıyla sağlanır. Bilimsel araştırmalar ve bilimsel yayınlar, ilerlemenin ve gelişmenin en önemli unsurları. Türkiye, şaibeli, sahte ve para karşılığı yayınlarda ne yazık ki dünya üçüncüsü konumunda! Türkiye, Hindistan ve Nijerya'nın ardından şaibeli, sahte ve para karşılığı en çok tez ve makale yayımlanan üçüncü ülke konumunda. Bu 'şaibeli' ya da 'predatory' adı verilen dergilerde bilimsel makalelere herhangi bir hakem değerlendirmesi yapılmıyor. Özellikle sosyal bilimlerde, yoğunluktan dolayı sahte yayımcılığın denetlenmesi mümkün değil. Sahte akademik yayımcılık, özellikle Hindistan gibi ülkelerde oldukça yaygın. Türkiye'de sosyal bilimlerin yanı sıra fizik ve matematik gibi bölümlerde de yoğun 'intihallere' rastlanıyor. Akademisyenler, özgeçmişlerinde kaynak olarak gösterdikleri bu dergileri, diğer meslektaşlarının değerlendirmesinden geçirmeden 'kestirme yol' olarak kullanıyor. Bu dergiler kendilerini diğer gerçek bilim dergileri gibi göstermeye çalışıyor, yayım için herhangi bir eşiğe sahip olmamalarına rağmen, çoğunlukla benzer isim ve baskılarla çıkıyor. Çoğu akademisyen, her gün kendilerinden yazı rica eden ya da yazı işlerine katılmalarını talep eden çok sayıda e-posta alıyor. Bu dergiler, akademik yayıncılığın kalitesini ve güvenilirliğini olumsuz