Türkiye'den NATO'ya stratejik hamle

Yeni dünya düzenine geçiş sürecinde hızla değişen gelişmelere de tanıklık etmekteyiz. Son günlerde İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya girmek istemesi ve bu duruma karşı Türkiye'nin tutumu, sınır ve sınır ötesi tehditleri de göz önüne aldığımızı gösteriyor. Türkiye'nin bu iki terör örgütü destekçisi ülkeyi veto etmek istemesinin altında bir takım gerçekler yatıyor. İsveç ve Finlandiya'nın terör örgütlerine maddi desteklerinin yanında barınma ve manevi destekleri apaçık ortadayken, İsveç'in tarihi de NATO'ya girmesinin tehlikeli olduğuna işaret ediyor. Tarihsel olarak Dersim coğrafyasını kardeş kabul eden İsveçli birçok isim, Dersim coğrafyasındaki ırklarla soydaş olduklarını iddia ediyor. Binlerce yıllık tarihlerinde gen haritaları üzerinden biyolojik yakınlıkları olduğunu iddia ediyor. 1994 yılında Türkiye'ye nota vererek hükümeti doğrudan tehdit eden İsveç'i konuşmak elzemdir. Bu noktada İsveç'ten farkı olmayan Finlandiya için de Türkiye'nin görüşleri değişmiyor. İsveç ile Finlandiya'nın NATO'ya girmek istemesi, yalnızca bu iki ülkeyi ilgilendiren bir karar değildir. İsrail gizli servinsinin İsveç'te çok etkin olduğu bilinmektedir, aynı zamanda İran, Urmiye Kürtleri üzerinden bölgemizde birçok faaliyeti yürüten, İsveç hükümeti, fiilen PAJAK, PKK, YPG, GORAN hareketi gibi unsurlara vekâlet hizmeti sunmaktadır ve çok amaçlı kulanım sistemine göre eğitilmişlerdir. Konusu geçen bu unsurları başka ülke vatandaşları adı altında ülkemize sokmaktadır, İsveç