10 yıldır Bosna'yı fotoğraflıyor

Sevgili okurlar... Bu haftaki konuğum, Engin Güneysu... 10 yıldır Bosna Hersek'i fotoğraflıyor. Ve bu süredeki çalışmalarını bir belgeselde topladı. Ayrıca beş farklı bölümden oluşan bir kitap hazırlığı da yaptı ama yayın için destek arıyor. Engin Güneysu, "Orada kayıpları olmuş annelerinin eline sarılmış insanım. Benim bu insanlara karşı bir sorumluluğum bu kitap" diyor.Sevgili meslektaşım Engin Güneysu ile fotoğrafın hayatına girişini, Bosna Hersek macerasının hikâyesini ve tasarımı tamamlanan kitabını konuştuk. İşte anlattıkları:OKUL HARÇLIĞIMLA FOTOĞRAF MAKİNESİ ALDIM"Fotoğrafla çok erken, ortaokul yıllarında tanıştım. Okul harçlığımla fotoğraf makinesi aldım. Pazar yerlerini falan fotoğraflarken aile fotoğrafçısı oluverdim. 18 yaşımda Zenith marka fotoğraf makinesi aldım. Sonrasında askerliğim de dahil olmak üzere elimden fotoğraf makinesini bırakmadım. Hayatımın her anında fotoğrafın gücüne yakın bir tanık oldum. Profesyonel kariyerimse 2003'te Samsun'dan İzmir'e taşındığımda Cena Reklam Ajansı kadrosuna girmemle başladı. Ajansta fotoğraf editörü olarak birçok yayında imza attım, birçok yayında fotoğraflarım yer aldı. İzmir'deki iki yılın ardından Samsun'a geri döndüğümde 2005'te belgesel fotoğrafa yoğunlaştım. 2006'da ilk belgesel projem olarak Samsun'daki İkiyüzevler Mahallesi'ni çalıştım. Genelde çingene mahallesi olarak bilinen bir yerdi. Ve oranın hikâyesini, orada yaşanan hayat hikâyelerini fotoğrafladım, iki yıl sürdü, ara ara çekmeye devam ediyorum. 2008'de İstanbul'a taşındım. Farklı basın kuruluşlarında çalıştıktan sonra serbest fotoğrafçılık yapmaya başladım. Skylife Magazine dergisi başta olmak üzere birçok dergide fotoğraflarım yayınlandı. Dergilere proje ürettim. 2009'dan sonra fotoğraf ürettiğim SkyLife Magazine dergisinde 2014'te editör oldum. Pandemide dergi yayınına son verene kadar da SkyLife'a çalıştım. 2012'de Emin Özmen ile birlikte Agance Le Journal'i kurduk. Hem fotoğrafçı hem editör olarak çalıştım. Zaman zaman söyleşilerde yapıyorduk, ödüller aldık. Ajans geçtiğimiz yıllarda sona erdi. 2008'de Ara Güler'in de jürisinde yer aldığı National Geographgic yarışmasında Türkiye ikinciliği aldım. Bu benim için dönüm noktalarından biri oldu.BOSNA HERSEK BENİM BÜYÜK FOTOĞRAF PROJEM2012'de bağımsız bir gazeteci olarak Bosna Hersek'e gittim. İlk gittiğimde ülkeyi gezdim fotoğrafladım ve bu arada oradaki savaştan sonra açılmış olan Duje Rehabilitasyon Merkezi'ne gittim. Bu merkezden çok etkilendim. Çalışanlarla iletişime geçtim. Burayı fotoğraflamak için üç ay sonra tekrar gittim. 10 gün kaldım hem fotoğraf hem video çektim. Bu fotoğraflar birçok yerde yayınlandı. Sonrasında birçok kez gittim. Fotoğraf çekerken bir belgesel de tamamladım. Bu belgesel, Belgesel Fotoğraf Günleri kapsamında Türkiye'yi dolaştı. Rehabilitasyon merkezini belgeselleştirip kitaplaştırmayı planlıyordum. Ama Bosna'ya bir gidişimde 11 Temmuz'da, 1995'te 8 binden fazla Boşnak'ın öldürüldüğü Srebrenitsa Soykırımı'nın anma gününde oradaki defin törenini izledim. Ve çalışmayı daha genelleştirmeye karar verdim. Fotoğraf uzun soluklu bir iş. Geleceği değil geçmişi belgeliyoruz. Büyük bir proje olarak bakmaya başladım Bosna Hersek'e. Bosna Hersek ve burada yaşananları büyük bir fotoğraf projesi olarak kitaplaştırmaya karar verdim.BU KİTAP ELİNİ TUTTUĞUM ANNELERE SORUMLULUĞUM10 yıl süren çalışmanın ardından kitabı tamamladım. Yugoslavya'nın son günlerinden, günümüz Bosna'sına uzanan süreci takip ediyor. Sanatsal bir çalışma olmasının yanı sıra bu kitabı özel kılan şey çok yakın bir tarihte tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşen Bosna Hersek'teki savaş ve bu acıların geride bıraktıkları, bunlara rağmen Bosna halkının hayata tutunma mücadelesini anlatıyor. Kitap kronolojik olarak beş ayrı bölümden oluşuyor. 1984 Saraybosna Kış Olimpiyatları, Bosna İç Savaşı, Srebrenitsa Katliamı, Duje Rehabilitasyon Merkezi ve