Hedef şaşırtmak

İnsanın muhakkak âlî, yüksek, kıymettar bir gayesi ve ulaşılacak, varılacak mahall-i maksudu olmalıdır. Gayesiz insan demek dümensiz gemi, direksiyonsuz araba demektir."Gaye, hedef" dediğin zaman da akla hep dünya, dünya metaı, dünya malzemeleri gelmemelidir. Ev dersen, cennette cennet köşkleri var. Araba dersen, cennette 'Bismillah' de 500 senelik cennetin istediğin bir yerine anında git. Zenginlik dersen, Cennet'te aklına değil hayaline bile gelecek her şeyin sahibisin, zenginlerin zenginisin. Ve hakeza... Dünyanın hedeflerine çabuk varırsın, bu hedefler uzak da görünse yakın olur. Lâkin ölüm vakti geldiğinde de bir anda yok olur. Bırakır gidersin. Asıl olan bizi bırakıp gitmeyecek, bizimle beraber ebedî kalacak ve bulunacak hedeflerin, gayelerin peşinde koşmak, onlara yetişmek, onlara sahip olmak lazımdır. İnsan en küçük bir ihtiyacını hissedip, onu karşılamak ve sahip olmak için ne kadar çok gayret sarf edip çalışıyorsa; âlî gayeler, hedefler ve neticeler için de milyonlar gayret sarf edip çalışmalı, koşturmalıdır. Her işi, hizmeti yapmak; bunlar için çalışmak, gitmek, gelmek, konuşmak; derslere, sohbetlere iştirak etmek,