İslam Ekonomisi ve Adil Düzen çalışmaları-1

(ERBAKAN haftalarının başlaması vesilesiyle; ERBAKAN HOCA'MIZ ANISINA) Adil Düzen Çalışanları olarak diyoruz ki: "ADİL DÜZEN ilmî, dinîahlâkî, iktisadî, idarîsiyasî yönleriyle dört dörtlük bir bütündür ve bir bütün olarak uygulandığında çağımızda hayatımızın ilmî, dinîahlâkî, iktisadî, idarîsiyasî dört alanında var olan SOSYAL TUFAN seviyesindeki sorunları çözer" Nedenini ve nasılını da TEŞHİS VE TEDAVİ metodumuzla açıklıyoruz Adil Düzen Çalışanı Doç. Dr. Süleyman Akdemir, Milli Düşünce gazetesinin Ocak ayı sayısında "Yeni Ekonomi Modeli" üzerine sorulan sorulara cevap vermiş Okuyalım ve asıl okuyup uygulaması gerekenlere de ulaştıralım "Soru 1-"İslam ekonomisi" deyince ilk akla gelenler nelerdir İslam ekonomisini anlayabilmek için ekonomi tarihindeki değişme ve dönüşmeleri izlemek gerekir. Bu izleme ne Osmanlı tarihi ne de Cumhuriyet tarihi ile sınırlıdır. Konu insanların iktisadi tarihlerindeki aşamalar ile doğrudan ilgilidir. pushfn('ads'); İktisadi gelişmeleri piyasa öncesi dönem ve piyasa dönemi olarak ikiye ayırmak gerekir. Piyasa öncesi dönemde toplayıcılık, avcılık, çobanlık dönemleri etkili olmuştur. Bir kısım hayvanları ehlileştirmeyi başaran insanoğlu nihayet yerleşik dönem olan çiftçilik dönemine geçebilmiş ve bu bağlamda hem artık emek hem de artık emek yönünden büyük bir birikim sağlamaya başlamıştır. Bu evre ile birlikte piyasalar kurulmuş, takaslar yapılmıştır. Kasabaların oluşması merkezi kasabanın piyasa haline dönüşmesi ile birlikte uzmanlaşma başlamış, insanlar piyasaya göre üretme evresine geçmişlerdir. Zamanla kasabalar arası değişme sürecini ülkeler arası değişme süreci izlemiştir. Böylece aracılı mübadele dönemine girilmiş, ekonomik hayat ciddi manada hız kazanmıştır. Bunu sanayi inkılâbı izlemiş ve günümüz bilgi çağına gelinmiştir. Bütün bu gelişmeler yaşanırken insanlar daima mübadele aracı kullanmışlar ve buna da semen adını vermişlerdir. Toplayıcılık döneminde kuru yemiş veya kurutulmuş yemişler semen olurken, avcılık döneminde hayvan derileri semen olarak kullanılmıştır. Çobanlık döneminde maldavar, çiftçilik döneminde ise tahıl bu işlevi görmüştür. Zamanla insanlar madenleri keşfedince madeni para ile tanışmış, gümüş ve altın kullanılmaya başlamıştır. Banknot ise gümüş ve altın karşılığı senedi ifade ederken devletler kâğıt paranın cazibesine kapılmışlar, önceleri altın veya gümüşe karşı çıkarılırken devletler senyöraj haklarını ileri sürerek karşılıksız paralar çıkarmaya başlamışlardır. Enflasyon ile tanışan ülkeler karşılıksız paranın getirmiş olduğu sorunlar ile boğuşur hale gelmişlerdir. pushfn('ads'); Burada bir hususa dikkat çekmek isteriz. O da büyük ölçüde karşılıksız kâğıt para sistemi ile birlikte ülkeler