1940'lı yıllarda Bediüzzaman Hazretleri mecburi ikamete tabi tutulduğu Kastamonu ilinde bulunuyordu. Bu ile kolay ulaşılamadığı için oraya nefyetmişlerdi...Oysa, o nereye gitse etrafı kahraman insanlar ile sarılıyordu. Hakikatin huzmeleri, bulunduğu şehirlerin dışına kadar yayılıyordu... İşte Kargı ilçesine de bu güneşin ışığı ulaşmıştı. Bu ilçede bulunan Nur fedaileri, cihanı ışıklandıran hakikatten istifade etmeye başlamışlardı. Şerafettin Dingil ağabey de genç yaşlarında bu halkaya dahil olmuştu. Savcı Abdullah Battal, hakim Vehbi Sabuncuoğlu, Abdurrahman-Hasan-Feridun Çiçek, Kerim Hafız, Rıdvan Akçil, Ahmet ve Şakir Birol, Adnan-Sadık Karagöz, Yüksel Kavuştu gibi Nur fedaileri de, bu Nur hakikatlerini Çorum'a ve çevresine ulaştırmaya çalışmışlardı. Şaban Döğen lise tahsilini Çorum'da yaparken; Kadir Eren vasıtası ile Nurlar ile müşerref olmuştu. Döğen, ilahiyat tahsilinden sonra vaizlik, öğretmenlik yapmış; Yeni Asya'da yıllarca yazılar yazmış; erken yaşta (59) huzur-u İlâhî'ye gitmişti. Evlilik için, annesi aday ararken Şerafettin ağabey Şaban hocamızı çağırarak, "Kardeşim evlilik çok önemlidir, rastgele bir evlilik sana zarar verebilir. Onun için çok dikkat et, annenlere söyle bizim kızla bir görüşsünler" diyerek Şaban hocayı kendine damat yapmıştı. Şerafettin ağabey Kargı'nın önde gelen esnaflarından idi. Bu mesleği babasından miras alarak, oğlu Seracettin kardeşim halen devam ettiriyor. Ticari gayretlerini, torunları Fethullah ve Şerafettin kardeşlerim ile de inşallah devam ettirecek. Kargı ilçemiz Nur davaları ile 7 defa karşılaşarak, karamanca