Bir İbrahim Kaya vardı

Mahallemizde yeni inşa edilen bir camimiz vardı. Ortaokul yıllarımda idi.

Camide sık sık müezzinlik yapardım. Camimize gelenlerden, uzun boylu, takım elbiseli bir ağabeyimiz vardı. Onun haline gıpta etmiş, "Ben de büyüyünce öyle olacağım" diye kendi kendime karar vermiştim.

İbrahim abi idi bu. Daha sonra bizim mahalleden taşındı. Ben de, birkaç yıl sonra İzmir'e bir vesile ile gittiğimde, Tire ilçesinde, Celal Keseli ağabey vasıtasıyla Nurlar ile tanışmıştım. Çorum'a geldiğimde, derste İbrahim ağabeyi gördüğümde, "Abi siz o zaman Nurları tanıyor muydunuz" dediğimde: "Evet kardeşim tanıyordum" demişti. Ben de şaka yollu: "Abi, o zaman bana bir Küçük Sözler verseytdiniz, Nurlarla daha erken müşerref olurdum" demiştim.

Daha sonra, elli küsûr yılımız hep beraber geçti. Ülkemizin her tarafına bir çok vesile ile yolculular yaptık. 1993 yılında hac vazifemizi beraber ifa etmiştik. Bir akrabalıktan daha fazla birlikteliğimiz vardı. İbrahim abi, davasına sadık, hakikaten örnek alacağımız muhabbet ehli bir ağabeyimizdi.

Gazetesini aksatmadan alır, dikkat ve titizlik ile okurdu. Nur hizmetlerinde, şartlar ne olursa olsun, mesleğinden taviz vermezdi. İbrahim abi, ailesinin bütün fertleriyle cemaat beraberliğini devam ettirmiştir.