HUKUK LİSELERİ

Adalet mülkün temeli; bir başka söyleyişle hukuk, devletin esası olduğuna göre hukuku olmayan ve adaletle hükmetmeyen bir devletin 6 buçuk asır yaşaması ve bu müddetin en az yarısını tutan 3 asrı aşkın bir zamanda 3 kıt'ada hükümran olması ve yerküreye hükmeden bir Cihan Devleti mevkiîne yükselmesi ve çağlar boyu orada kalması mümkün değildir Öyle ise resmî adı Devlet-i Âli Osman ve Avrupa'nın deyimiyle Osmanlı İmparatorluğu, hangi hukuk temeli ve hangi adalet değer ve kıstaslarıyla bunları başardı Bir yüz yıla yakındır nesiller bunu biliyor mu Hayır!.. Medar-ı iftiharımız Osmanlı Devleti, İslâm Hukuku ve örfî hukukla vardı. Örfî hukuk, örf ve âdete yani teamüle, geleneğe dayanan hukuktur. Tatbik edilecek hukuk sahasında resmî kaide mevcut değil fakat buna mukabil amir hükme aykırı, mugayir olmayan örfî hukuk mevcutsa bu hukuk esas alınır ve kadı, hâkim tarafından uygulanır. 12 Eylül 1683 II. Viyana kaybından sonra gelen mağlubiyetleri müteakip 19. Asırla birlikte birçok sahada varoluş hikmet ve esaslarından uzaklaşma başladı. İktisadî, içtimâî hemen her sahada kökler terk edilerek Avrupa'ya yaklaşıldı. Duraklama şaşkınlığı ve gerileme kâbusunun getirdiği başkalarına özenme ve benzeme hukukta da kendini gösterdi. Ki bu, olabileceklerin en fenasıydı. 3 Kasım 1839'da ilân edilen Gülhâne Hatt-ı Hümâyunundan; diğer adıyla Tanzimat Fermanı'ndan sonra ticaret, borçlar gibi hukuk dallarında âdeta melez hukuk, hayata geçti. Misaller arttırılabilir. Aile hukuku, bunun haricinde olmalı. Ahmed Cevdet Paşa'nın hazırladığı Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye, bu başkalaşmaya karşı Kur'ân kaynaklı direnişin abidevî tecellisidir. Tanzimat rejiminin Avrupa hukukunu kısmî kabulü ve bazı sahalarda âdeta çift hukuk tatbiki, Cumhuriyet rejiminde kökten değiştirildi. 20222023 yeni Adli Yıl'a girdik. Bu takvim, Cumhuriyetin 100. Sene-i devriyesini de içine almaktadır. Onun için her sahada olduğu gibi hukuk ve adalette de hiçbir kısır ideolojik taassuba düşmeden bir nefs muhasebesi yapma dürüstlük ve cesaretini göstermeliyiz. Bunu yapmak, 2053 ve bilhassa 2071 Cihan Devleti Kızılelma hedeflerine yürüyüşümüzde sağlam zeminler ve güçlü çatılar inşasına imkân verir. İnkılâblar, yeryüzünün her yerinde dünya görüşlerini yerleştirmek için köklü kararlar alır ve kendinden önceki dönemleri ya ağır ithamlar altında tutarak karalar veya yaşanmamış sayarlar. Bu dereden çok sular aktı. Dün, dünde kaldı. Bir devletimizi diğeriyle çatıştırma gibi abes bir davranış hiçbir şekilde kabul edilemez. Öyle ise 1923, '25, '28, '33 öncesindeki çağların taşıyıp getirdiği zengin bir miras külliyesi var. Hukuk buna dâhildir. Önünde gelir. Şu var ki Osmanlı devlet, sosyal hayat ve ailesinin dayandığı İslâm ve örfi hukuk yahut Osmanlı devlet ve millet hukuku bir asırdan bu yana yok muamelesi gördüğünden o külliyenin yabancısı olmuş durumdayız. Son senelerde miras ve nikâh gibi bazı sahalarda küçük iyileştirmeler yapıldı. İstinaf mahkemeleri yeniden hayatımıza girdi. Ara buluculuk düzenlemesi kabul edildi. İlgili vatandaşlara AİHM-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yerine AYM-kendi Anayasa Mahkememize müracaat hakkı tanındı. Başlangıçta adına "adli kâtipkâtib-i adl" denilen noterlerin yetki alanları genişletildi. Nüfus daireleri güçlendirildi vs Ancak; temel kanunlar, bizden ziyade hâlâ ait oldukları toprakların renk ve ağırlıklarını