"İlk defa bir hasta tahliyesinde böyle şartlı çıkış duyuyorum!"

Kendimi şanslı sayıyordum lakin evlendikten sonra, seri bir şekilde karşılaştıklarım, hevesimi kursağımda bırakacağa benziyordu. Bu korku da beni içten içe yiyip bitiriyordu.Tanju, odayı bir dedektif hassasiyetiyle inceledi. İlk tespit ettiğim hususiyetiydi. Öyle bir tabiatı vardı. Bir müddet etrafı merakla ve ibretle seyrettikten sonra yattığım yere doğru yürüdü. O esnada kapı yine açıldı. Sesin geldiği tarafa döndük ikimiz de gayr-i ihtiyari. Gelen Saadet Hemşireydi. Yine kendine has tavrıyla tebessüm ediyordu. Bir an oda içinde herkes birbirini kontrol ediyormuş gibi bir hava esti. Ev sahibi olmasından mı ne ilk söze başlayan yine Saadet Hemşire oldu.- Hoş gelmişsin Tanju Bey Kardeşim.- Hoş bulduk Hemşire Hanım.- Bugün mutlu son maşallah! Jale Hanımı, eskisinden daha sağlıklı olarak size teslim ediyoruz. Birbirinizin kadir kıymetini bilin. Huzur ve saadetiniz daim olsun.- Çok sağ olun Hemşire Hanım.- Hep birlikte, inşallah.- Hemşire Hanım!- Efendim.-Şimdi size veda edip Jale'mle birlikte buradan ayrılacağız ama bir şartımız var!- Hayırdır, ne şartı Tanju Bey İlk defa bir hasta tahliyesinde böyle şartlı çıkış duyuyorum!- Tatil günlerinin birinde bize buyurun; misafirimiz olun... Bir acı kahvemizi için istiyoruz.- Ama beni tam tanımıyorsunuz, bilmiyorsunuz ki... ne diye hanenize çağırıyorsunuz- Jale'm tanıyor ya yeter! Hem mühim olan tanımadığını, bilmediğini misafir edebilmek Hemşire Hanım. Kadim dostlara teklif olunmaz, onlar kendiliğinden gelirler zaten!- Ama!- Aması maması yok! Haydi söz ver çıkıp gidelim, fazla inceleme, kafana da takma! Sonra sorarsın düşündüklerini. Öyle değil mi Jale- Aynen! Tanju'nun böyle bir hususiyeti var Saadet Hanım, kalbimden geçenleri okuyor! Sanki benim dudaklarımın ucunda söylemeye çalışacağım kelimeleri bire bir çalmış gibi oldu!-Âşıklardan,