"Ben iyi insanım, kalbim temizdersin, öyle mi.."

Övündüğün güzelliğin, kıymet verdiğin bedenin çürüyüp topraklara karışacak, kurtlar, böcekler yiyip bitirecekler!.. Saadet Hemşire:- Ama biz bütün dünyanın kabul ettiklerini okuyoruz! Öyle onlar gibi de modern yaşıyoruz! Memleket olarak çok gerideyiz çok!- Sahte fikirleri, yalan edebiyatını kendine sakla Jale Hanım! Bırak artık nefsini yüceltmeyi. İsyanları oynuyorsun! Huzura varmak için nasıl da isteksizsin. Allah demek, O'nun beğendiği şekilde bir hayat yaşamak bu kadar mı zor Şeytan da öyle yapmıştı hatırlasana. Kibri ona mâni olmuştu. Allahü teâlâyı, emir ve yasaklarını tanımak istemeyenler; aslında biraz da "ŞEYTAN"laşmış insanlardır. Sen Allahü teâlâya olan kulluğun kadar kıymetlisin. Varlığını mânâlandıran, O'na olan yakınlığındır!- !!!- Ve bil ki; ebedî saadet yalnız İSLÂMİYET'TEDİR. Onun aslı da namazdır! Namazsız din olamaz. Namazı ikâme etmeden yaptığın her iyilik kuma yazılan bir yazı gibidir. İlk dalgayla silinir gider. Hayır işlerin, iyi niyetliliğin, yardımların, kedi köpek muhabbetin, hayvan, ağaç, böcek sevgin... Tamam da, hakkıyla kulluk yapamıyorsan bunların hepsi de mânâsızdır. İnsanların çoğu içi pis bir evin dışını cilalayıp duruyor. Evin içi leş gibi kokmuş, her yanı dökülüyor haberleri bile yok! O ev ancak, Allahü teâlâya kullukla temizlenir.- Çoğunluk sizin gibi düşünmüyor! Bakın etrafınıza rahat görürsünüz! Çalıştığın bu hastanede de öyle!- Herkes kendinden mesuldür! Bütün insanlık imtihandadır. Ya Allahü teâlânın emirlerine uyarsın, hem dünyada hem ahirette huzur içinde yaşarsın ya da insanların ne olduğu belli olmayan heva ve heveslerine tabi olur, kanı beş para etmez nicelerinin "yap" dediklerini harfiyen, eksiksiz yerine getirir, parandan, şahsiyetinden, hayatından fedakârlık edersin. Bir hiç uğruna saatlerini, aylarını ve yıllarını gözünü kırpmadan harcarsın da, Allahü teâlâ için bir şey yapmazsın,