Milli maden stratejisi ve Çöpler Altın Madeni gerçeği

Milli enerji ve maden stratejisi kapsamında Türkiye; dışa bağımlılıktan sıyrılıp, geleceğine sahip çıkmanın mücadelesini veriyor. Bunun çok zorlu bir mücadele olduğu çok açık. Enerji ve maden zenginliği; ülkelerin güç mücadelesinin en önemli silahıdır. 21.yüzyılda eksilmeyen egemenlik projelerinin ve buna dayalı çatışmaların, kaosun, savaşların en önemli sebebidir. Bunun bilinciyle Türkiye, öncelikle varlıklarına sahip çıkarak, onları kıymetlendirmeyi, yüksek teknoloji hedefiyle bütünleştirmeyi ve tam bağımsız Türkiye davasında gücüne güç katmanın temel dayanağı kılmak istiyor. Satın aldığı sismik arama ve sondaj gemileriyle dünyada sayılı bir ülke konumuna gelerek, Mavi Vatan'ın her damla suyunu kıymetlendirerek, zenginliklerine kavuşmak istiyor. Kara alanlarında da büyük bir arama-sondaj faaliyetleri sürüyor. 6 yıldır süren sondajların sonunda nadir toprak elementlerinde 694 milyon tonluk miktarla dünyanın 2.büyük rezervini keşfediyor. Böylece yüksek teknoloji üretiminde önemli hammadde kaynaklarına kavuşmuş oluyor. Türkiye'nin maden potansiyelinin mevcut durumu gelecek için büyük umut veriyor. Türkiye hem kaynak, hem de kaynak çeşitliliği bakımından önemli bir konumda yer alıyor. Maden kaynakları açısından Türkiye; bor, mermer, trona, feldspat, barit, alçıtaşı, krom, çimento gibi hammadde kaynakları açısından dünyada ilk 5'te yer alıyor. 2020 verilerine göre rezerv sıralaması açısından bor madeninde Türkiye birinci sırada, trona madeni sıralamasında ikinci sırada yer alıyor. Türkiye 90 çeşit doğal kaynaktan 70'ine ev sahipliği,60 madenin de ticaretini yapıyor. Bu bağlamda altın, gümüş, nikel, alüminyum, demir, bakır, kurşun, çinko ve antimuan çok çeşitli maden kaynaklarına ev sahipliği yapan Türkiye, maden çeşitliliği açısından dünyada önemli bir noktadadır. Mineral grupları ve hidrokarbon üretimleri incelendiğinde Türkiye, dünya üretim sıralamasında 22. sırada yer alıyor. Maden çeşitliliği bakımından ele alındığında ise Türkiye, bulunduğu jeolojik kuşak itibarıyla 8. sırada bulunuyor. Ülkemizin zengin olduğu madenler arasında ilk sırayı dünya rezervlerinin 72'sini oluşturan bor mineralleri geliyor. Türkiye; bor, feldispat ve pomza dünya birincisi; tronasoda külü, krom ve linyit dünya ikincisi; agrega üretiminde dünya üçüncüsü; manyezit ve perlit dünya üçüncüsü; bentonit, diatomit ve jipsalçı taşı dünya dördüncüsü; stronsiyum dünya beşincisi; vermikülit, antimuan ve çimento dünya altıncısı; zeolit, barit, kireç ve kurşun dünya sekizincisi; kaolen ve tuz üretiminde dünya dokuzuncusudur. Ayrıca Türkiye'nin dünya altın üretimindeki payı 2,1 düzeyindedir. Ülkemiz dünya altın rezervlerinin yaklaşık 2'sine sahiptir. Başlangıçta 1,4 tonyıl olan altın üretimi, yeni işletmeye alınan altın madenleri ile 2020 yılında 42 tonyıla yükseltmiştir. Altın pazar fiyatlarının artmasına müteakip, ülkemiz üretim potansiyelinin 50 tonyıl olabileceği hesaplanmaktadır. Altın tarih boyu en kıymetli maden olma vasfını hiç yitirmemiştir. Bu yüzden de güç stratejisinde yeri ayrıcalıklıdır. Hele de sınırları dışındaki başkalarının zenginliklerine göz koyan, iştahı kabaran emperyalist ülkeler için altın çok daha fazla ayrıcalıklıdır. Türkiye'nin altın kaynaklarına yönelik aynı refleks hep iştahlı olmuştur. Türkiye'nin gücüne eklenmesinden hep rahatsızlık duymuştur. Bunun için bazı medya ve bazı dernek ve kuruluşlar eliyle gri propaganda yöntemleriyle Türkiye'nin girişimleri köreltilmeye çalışılmıştır. Türkiye ikinci büyük altın madeni Erzincan'ın İliç ilçesinin Çöpler Köyü'nde bulunan; Çöpler Altın Madeni'ne yönelikte benzer refleks işlemiştir. 21 Haziran 2022 tarihinde, maden sahasında yaşanılan bir sızıntıyı, "boru patlaması" olarak duyurup, "büyük çevre felaketi" spotlarıyla yaymaya çalışanların, hakikatle ilgilenmedikleri anlaşılıyor. Oysa ilgililerin ortaya koyduğu bilgiler meseleyi aydınlatıyor. Onlar diyorlar ki; "Çöpler Maden İşletmesi'nin kullandığı teknoloji ve teknikler açısından Avrupa'nın hatta dünyanın sayılı madenleri