Sayın Sağlık Bakanı'na bir sorum var

Sayın Fahrettin Koca, öncelikle size geçmiş olsun diyorum. Kısa bir süre önce siz de Covid geçirdiğinizi açıklamıştınız. Tekrar sağlığınıza kavuşmanızdan mutlu oldum. Salgının başlangıcından iki yıl sonra, sizden yaklaşık iki ay önce ben de Covid geçirmiştim. Yeni mutasyon virüsler, biraz da aşıların etkisiyle vücutta ancak bir grip kadar etki yaratsa da, korona günlerinde insan, salgının aramızdan aldığı binlerce insanın yaşadığı duyguları düşünmeden edemiyor. Bedensel olmasa da psikolojik yorgunluk birkaç hafta sürüyor. Sanırım siz de hissetmişsinizdir. Sayın Bakanım, dün medyada bir açıklamanızı okudum. Avrupa'da tekrar vaka sayılarının artmaya başladığını belirterek, "Bu durumun bize yansıması genellikle 3-4 hafta sonra oluyor, bizde de vaka sayılarında artış olabilir" diye uyarmışsınız. Haklısınız. Yeni bir dalga geliyor. Bilimsel çalışmalar, virüs mutasyon geçirdikçe aynı kişide re-enfeksiyon ya da başka deyimle tekrarlayan Covid enfeksiyonları olmasının güçlü bir olasılık olduğunu, hatta her yıl birden fazla tekrarlayan Covid enfeksiyonları olabileceğini bildiriyor. RNA virüslerinin hızlı mutasyonuna da RNA aşılarının ayak uydurması da zor görünüyor. Bu yeni süreçte salgın yönetiminde stratejiler de değişiyor. Bildiğiniz gibi salgın yönetiminin üç temel ayağı var. Birincisi korunma, yani toplumun yaygın olarak aşılanması. İkincisi erken tanı, yani hastalığı henüz vücutta hasar oluşturmadan tespit etmek. Üçüncüsü de tedavi, hastalığın oluşturduğu enfeksiyonun ve bu enfeksiyona bağlı organ hasarlarının tedavisi. Siz, pandemi sürecinde hem korunma hem de tedavi konusunda Avrupa'daki birçok ülkenin önünde başarılı bir süreç yönettiniz. Yeni süreçte, salgın yönetiminde bu üç temel stratejinin önem sıraları değişti. Artık yeni mutasyonların hafif semptomlarla grip gibi geçmesi nedeniyle tedavi protokollerinin bir anlamı kalmadı. Yine eski aşıların koruyucu etkisinin azalması nedeniyle aşılanmamış kesim dışında kalan toplumun çok büyük aşılı kesimi için de yeniden aşılanmanın gerekliliği tartışılır oldu. Bu üçlü sacayağında yeni mutasyonların bir anda çok hızla tüm topluma yayılım göstermesi nedeniyle hastalığın erken tanısı çok önem kazandı. Ancak erken tanı konusunda kısıtlamalar nedeniyle Avrupa ülkelerinin çok gerisinde kaldık. Türkiye, tüm Avrupa ülkelerinde Covid'in 15 dakikada tanısını koyan nükleik asit temelli hızlı antijen test kitlerinin eczane satışına dolayısıyla vatandaşın erişimine izin vermeyen tek ülke olarak kaldı. Vatandaşın test yaptırması için ya hastane kapılarında, kendisinde Covid olduğundan şüphelenip gelmiş, muhtemelen bir kesimi de enfekte diğer insanlarla birlikte PCR kuyruklarına girecek, muhtemelen orada enfekte olacak ya da maliyetin 4-5 katı yüksek paralar ödeyerek özel laboratuvarlara gidecek. Sayın Bakanım, danışmanlarınız ya da bu testlerin eczane satışlarının yasaklanmasını savunan eski Bilim Kurulu üyelerinin bu konuda size aktardığı gerekçeleri bilmiyorum. Ama uzun yıllar immünoloji