"Mürşid" terimi hakkında...

Geçen haftaki 2 makâlemizde, bir nebze üzerinde durduğumuz "Mürşid"i, tekrâr özetle tarîf edecek olursak: "Allahü teâlâyı seven ve insanları O'nun sevgisine kavuşturan sâlih, iyi bir kul; Resûlullah Efendimizin izinde giderek kemâle gelen ve bundan sonrainsanları irşâd eden, doğru yolu gösteren rehber, kılavuz; irşâd eden, gafletten uyandıran, olgun, üstün bir kimse; onları yetiştirip kemâle getiren, yanî olgunlaştıran büyük İslâm âlimi ve velî" demektir."Mürşid-i kâmil", "Kâmil ve mükemmil mürşid" de "Allahü teâlânın tâm, olgun ve insanlara her bakımdan faydalı olan, tasavvuftayetişmiş ve yetiştirebilen rehber; insanlara doğru yolu gösteren ve İslâmiyeti bid'atlerden (Peygamber Efendimiz ve Eshâbınınarkadaşlarının zamanında olmayıp da dîne sonradan inanç ve ibâdet olarak katılan şeylerden) temizleyen derin İslâm âlimi, evliyâ kullar"a denilmektedir. Mürşid-i kâmilin alâmeti, Ehl-i sünnet i'tikâdında olması ve İslâm ahkâmına tâm uymasıdır. Bu hafta da, öneminden dolayı, konuyla alâkalı birkaç kelime daha yazmak istiyoruz...Burada, 5 büyük âlim ve velînin, konunun çok mühim yönlerini ifâde eden kıymetli sözlerini, sizlere tekrâren çok kısa olarak arz edeceğim:1- "Talebe, mürşidini ne kadar çok severse, onun kalbinden feyz alması da, o kadar çok olur. Mürşid vesîledir, vâsıtadır; (asıl) maksad Allahü teâlâdır." "Mürşid-i kâmilin bakışları, kalp hastalarına şifâ verir. Onun teveccühü yani kalbini bir kimseye çevirmesi, kötü, çirkin huyları insandan siler, süpürür." (İmâm-ı Rabbânî)2- "Mürşid-i kâmillerin en üstünleri, dört mezhep imâmlarıdır. Bunlar, İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe, İmâm-ı Şâfiî, İmâm Mâlik ve İmâm Ahmed bin Hanbel'dir (rahmetullahi teâlâ aleyhim ecmaîn). Bu dört imâm, İslâm dîninin dört temel direğidir." (Abdülhak-ı Dehlevî)3- "Bütün kazançlarıma, mürşidlerimi çok sevmekle kavuştum. Saâdetlerin anahtarı, Allahü teâlânın (sevdiklerini