İbâdet nasıl yapılır

Lügatlerde, sözlüklerde "İbâdet": "Kulluk, kulluk vazîfelerini İslâmiyetin bildirdiği şekilde yerine getirmek. Allahü teâlânın emir ve yasaklarına uymak" şeklinde tarîf edilmektedir. Bu manâda kullanılan, "Abdiyyet", "Ubûdiyyet" ve "Ubûdet" kelimeleri de var. "Anve, duâ, hudû', huşû', kunût, nüsük, rükû, secde, şükür, tesbîh" gibi kavramların, zaman zaman ibâdetle aynı veya yakın anlamda kullanıldıkları da görülür. Kulluk yapana "Abd" ve "Âbid" denilmektedir.Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurmuştur ki:"Cinnîleri ve insanları, ancak beni bilmeleri, tanımaları, bana arz-ı ubûdiyette bulunmaları, ibâdet, kulluk etmeleri için yarattım." (Zâriyât sûresi: 56)"Peygamber Efendimiz ve Eshâb-ı kirâmı zamânında bulunmayıp da dîne sonradan katılan değişikliklere, reformlar"a, "İbâdette Bid'at" denilir ve harâmdır."Ma'bûd": "Kendisine ibâdet olunan, tapınılan zât" demektir. "Yerde ve gökte, Allahü teâlâdan başka, ibâdet edilmeğe hakkı olan ve tapılmağa lâyık hiçbir şey ve hiçbir kimse yoktur.Hakîki ma'bûd ancak Allahü teâlâdır." Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî (kuddise sirruh)"İbâdethâne" ve "Ma'bed de: "İbâdet yapmak için toplanılan yer" demektir. Müslümânların mâbedlerine "Câmi" ve "Mescid", Yahûdîlerin ma'bedlerine "Sinagog" ve "Havra", Hıristiyânların ma'bedlerine de "Kilise", "Bi'a" ve "Savme'a" denir. "İbâdethâneMa'bed" konusunda inşâallah ayrıca makâle yazacağız. "Yeryüzünde yapılan ilk ma'bed, Mekke şehrindeki Kâbe-i şerîfedir. Buraya "Mescid-i Harâm" da denir." (Azrakî)İbâdetin beden ile, mal ile, hem beden hem de mal ile yapılanları vardır. "İbâdet-i Bedeniyye":"Beden ile yapılan ibadetlerdir." Seyyid allâme Muhammed Emîn İbn-i Âbidîn (rahimehullah) buyurmuştur ki: "Namaz, ibâdet-i bedeniyye olduğundan başkası yerine kılınamaz. Herkesin kendisi kılması lâzımdır.