Demokrasinin mayalandığı tarih: 14 Mayıs 1950

Dün 14 Mayıs'tı. Serbest seçimler sonucunda Tek Parti (Cumhuriyet Halk Partisi) iktidarının son bulup Demokrat Parti iktidarının başladığı gün. 14 Mayıs, Türk siyasal hayatındaki en büyük kırılmanın yaşandığı ve demokrasi ve hürriyetperverler için demokrasinin Türkiye'de mayalandığı gündür. Anadolu belli tarihlerde mayalanmıştır: İlk olarak bu toprakların yurt edilmesinde, Türkleştirilmesinde ve İslamlaştırılmasında. Merhum Prof. Dr. Ömer Lütfü Barkan'ın deyimi ile Kolonizatör Türk Dervişleri öncü rolü oynamışlardır. Söz konusu dervişler Anadolu'dan Balkanlara öyle bir maya atmışlar ki, bin yıldır bu topraklarda bayrak yükselir ve ezan okunur. İkinci mayacılar Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı sırasında ortaya çıkanlardır. Yeniden bu toprakları mayaladılar. Anadolu'nun Türk'ün ebedi yurdu olduğunu bir kez daha tüm dünyaya gösterdiler. Yedi düvele karşı imrenilecek bir mücadele sergilediler. Üçüncü mayacılar ise 15 Temmuz kanlı darbe girişimine karşı ortaya çıkanlardır. Darbe görünümlü işgal girişimini örnek bir mücadeleyle bertaraf ettiler. Bunların yanında yeteri kadar anlatılmayan, hak ettiği değeri verilmeyenbilinmeyen bir mayacı grup daha vardır. Sözünü ettiğim grup merhum Adnan Menderes etrafında toplanarak Demokrat Parti'yi kurdu ve 14 Mayıs 1950'de milletin büyük desteğiyle iktidar oldu. İşte halkın desteğiyle Tek Parti (CHP) iktidarını sonlandırarak ülkede demokrasiyi mayalayan grup Demokrat Parti çatısı altında ortaya çıktı. Başmayacı Adnan Menderes ve arkadaşları milletin büyük teveccühüyle on yıl kesintisiz iktidarda kaldı. Demokrasinin ülkede zemin bulması için hayatlarını ortaya koydular. Demokrasi ve millet düşmanları tarafından 1960 yılında Başmayacı Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan darağacına gönderildi. Aslında darağacına gönderilen sadece sözünü ettiğim demokrasi mayacıları değildi, aynı zamanda millet iradesi de darağacına çekilmiş oldu. Millî iradeyi darağacına çekenler utanmadan, sıkılmadan, arlanmadan, şerefsizce Türk siyasal hayatına attıkları zehri, yıllarca Hürriyet ve Anayasa Bayramı diye millete kutlattılar. 27 Mayıs sözde Hürriyet ve Anayasa Bayramı'nda "Demokrasi Mayacıları" kötülenirken, darbeciler ve temsil ettikleri zihniyete alkış tutuldu. Adnan Menderes ve arkadaşlarının milletin desteğini alarak iktidar olmaları, yıllardır ülkeyi yöneten Tek Parti ve onun başta bürokrasi ve akademiya olmak üzere farklı kurumlardaki destekçilerini rahatsız etti. Bunlar 14 Mayıs'ı, Demokrat Parti'yi, Demokrasi Mayacıları Adnan Menderes ve arkadaşlarını bir türlü hazmedemediler. Bu yüzden 14 Mayıs bunlar için "Hazmedilemeyen Gün" olarak görülür. Kendini ülkenin ve cumhuriyetin gerçek sahibi, milleti ise "kontrol ve terbiye edilmesi gereken kitle" olarak gören