Adaylık meselesi CHP'yi böler mi

CHP'de uzun süredir içten içe devam eden cumhurbaşkanlığı adaylığı meselesi parti içinde krize doğru eviriliyor. Bazı partililer, "Bizde kriz yok. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu bizim doğal cumhurbaşkanı adayımız. Zamanı gelince göreceksiniz" gibi açıklamalar yapsalar da işin aslının öyle olmadığını gösteren gelişmeler saklanamaz düzeye geldi. CHP harici hiçbir partide genel başkan dışında bir ismin adaylığı konuşulmuyor. Diğer partilerde genel başkanlar partilerine hâkim durumda görünüyorlar. Bunlar masaya oturduklarında arkaya bakmak zorunda kalmadan masaya elleri rahat bir şekilde oturuyorlar. CHP'de durum öyle değil. Genel Başkan Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda parti içinde ciddi sorunla karşı karşıya. Hatta ittifakla birlikte partisinin aday gösterdiği ve seçimi kazanan iki büyükşehir belediye başkanının ismi Kılıçdaroğlu'ndan daha fazla cumhurbaşkanlığı adaylığı için konuşuluyor. Geçen haftaya kadar Kılıçdaroğlu süreci kamuoyundan uzak ve sakin bir şekilde halletmeye çalıştı. Seçimin uzak olması Kılıçdaroğlu'nun rahat hareket etmesine imkân verdi. Kendisine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın cumhurbaşkanlığı adaylığı sorulduğunda; "Belediye başkanlarımızın görevlerine devam etmelerini istiyorum. Öncelikle belediye meclislerinde çoğunluğumuz yok. Çoğunluğun olmadığı yerde biz belediye başkanlığını başka bir partiye teslim etmiş olacağız. O zaman İstanbullu bize ne diyecek, Ankaralı bize ne diyecek O bağlamda kafamda ciddi soru işaretleri var. Önce kendi bulundukları kentin güvenini kazansınlar. Arkadan Türkiye'nin güvenini kazansınlar. Önlerinde bir zaman dilimi var. O zaman dilimi içinde çalışırlar, deneyim kazanırlar, iyi alanlarda kendilerini gösterirler. O çerçevede görevlerini sürdürmelerini istiyorum" diyerek iki başkanın da adaylığına açıkça karşı olduğunu gösterdi... Aradan geçen zaman içinde Kılıçdaroğlu'nun bu söyledikleri hem parti içinde hem de ittifak içinde süregelen adaylık tartışmasını sonlandırmadı. Parti içinde ayrışmagruplaşmalar derinleşirken, ittifak içerisinden süreci kullanmaya yönelik Kılıçdaroğlu'nu rahatsız eden açıklamalar gelmeye devam etti. Önümüzdeki seçimlerde "oyun değiştirici" etki yapacak olan Siyasi Partiler ve Seçim Kanunu'nda yapılan değişiklik ve seçim takviminin son yılına doğru hızla ilerlemesi Kılıçdaroğlu'nu bir karar almaya itti. Bütün çabasına rağmen adaylık konusunda parti ve ittifak içi tartışmayı bitiremeyen ve partisinden büyükşehir belediye başkanı seçilen iki siyasiye geri adım attıramayan Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında açıklama yapmak zorunda kaldı. Her hafta olduğu gibi geçen hafta da grup toplantısında konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıktı. 12 dakikalık kısa bir konuşma yaptı. Her hafta olduğu gibi uzun konuşup da esas vermek istediği mesajın arada kaybolmasını istemedi.