6'lı masa ve çevresinde dönenler

6'lı masa diye siyasi literatürümüze giren altı muhalefet partisi üçüncü kez bir araya geldi. Toplantılardan sonra masada konuşulanların gündem olması gerekirken ne hikmetse masada yer alan bazı siyasi parti liderlerinin açıklamaları esas gündemi belirliyor. Yani masa gölgede kalıyor. Masada birbirlerine söyleyemediklerini masa dağıldıktan sonra kamuoyu önünde söylemeye çalışıyorlar. Hem masaya hem de masadakileri etkileyecek odaklara mesaj verme gereği hissediyorlar. Aylarca yapılan görüşmelerden sonra, toplamayı başardıkları masayı elde tutmak o kadar da kolay olmayacak gibi gözüküyor. Masayı toplamadaki aslan payının CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nda olduğu aşikâr. Diğer parti genel başkanlarının o kadar gayret içinde olmadığı anlaşılıyor. Tek başına Kılıçdaroğlu'un çabası yeterli olacak mı onu zaman gösterecek. Masada Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Cumhur İttifakı konuşulduğunda sorun yok. Neredeyse tüm siyasi aktörlerin üzerinde mutabık oldukları tek konu burası. Erdoğan ve Cumhur İttifakı karşıtlığı masanın tutkalı gibi. Bu alanda sert söylem kullanma konusunda âdeta yarış içindeler. Hatta Erdoğan ve Cumhur İttifakı karşıtlığı üzerinden birbirlerine fark atmaya, ön almaya çalışıyorlar. Karşıtlık mevzusu bitip, kendi aralarındaki konuşmaları gereken esas konulara sıra gelince iş değişiyor. Sorun çıkmaya başlıyor. Masanın üstesinden gelmesi gereken çok önemli iki konu var; 1. İttifak nasıl şekillenecek 2. Cumhurbaşkanı adayı kim olacak İş gelip bu iki soruda düğümleniyor. Öyle anlaşılıyor ki bu iki konu masayı daha çok sallayacak. 28 Şubat tarihinde, masa ilk toplandığında Cumhur İttifakı'nın üzerinde çalıştığı Siyasi Partiler ve Seçim Kanunu'nda değişiklik öngören kanun teklifi daha TBMM'ye gelmemişti. O zaman "artık oylar" değerliydi ve masadaydı. Sağdan gelen dört partinin (Saadet, Deva, Gelecek ve Demokrat Parti) oyları az olsa da ittifak sisteminin getirdiği avantajlardan dolayı pazarlıkta elleri güçlüydü. Artık öyle değil. Siyasi Partiler ve Seçim Kanunu'nda yapılan değişiklik ittifak yapısında "oyun değiştirici" etki yaptı. "Artık oylar" devre dışı kaldı. Masadaki küçük partilerin "artık oyları" ellerinde kaldı. Yani "pul" oldu. Söz konusu değişiklik masayı doğrudan etkiledi. CHP ve İyi Parti'nin elini güçlendirirken yukarıda dile getirdiğimiz küçük partilerin ellerini iyice zayıflattı. Şimdi etkisi azalan küçük partiler masa toplantılarından sonra sıraya girmişçesine yeni açıklamalarla yeni duruma göre el yükselterek pozisyon almaya çalışıyorlar. Yapmış oldukları açıklamalarla "Biz olmadan