NATO ve Şanghay arasında bir seçim yapmak!

Türkiye'nin mevcut güvenlik kaygıları ve dış politikada yaşadığı bazı sorunlar çerçevesinde NATO'dan ayrılması ve hatta Şanghay İşbirliği Örgütüne (ŞİÖ) katılması yönündeki değerlendirmelere sebep oluyor. Bu kaygıların artışını, geçmişteki hatalı karar ve politikaların yanı sıra günümüzde yaşanan kaotik gelişmelerde bulmak mümkün. Bu kapsamdaki tartışmaların bir yüzü de "NATO mu Şanghay mı" şeklinde kendisini göstermektedir. Oysa NATO ile ŞİÖ arasında belirgin farklar bulunmaktadır. Öncelikle kimi üye ülkelerle Türkiye'nin yaşadığı görüş farklılıkları ve hatta Türkiye'nin güvenliğine yönelik olumsuz adımlarına rağmen Türkiye için NATO hala önemli bir kolektif savunma örgütüdür. Söz konusu anlaşmanın 5. maddesi (her üye için aynı titizlikle irdelenmese de) olası bir saldırıyı önleyebilmek bakımından kayda değer bir konumda durmaktadır. Soğuk Savaş sürecinde bunun daha iyi hissedildiği anlaşılmaktadır. İsveç ve Finlandiya'nın üyeliği konusunda Türkiye'nin devreye girerek kendi çıkarları doğrultusunda birtakım şartlar ortaya koyabilmesi oy birliği ilkesinin gerektiğinde bir güvenlik tesisi oluşturabileceğinin göstergesidir. Üstelik Türkiye bu karara onay vermese bile diğer ülkelerin Türkiye'yi tek taraflı biçimde çıkarma hakkı bulunmamaktadır. Türkiye yapı içerisinde dışlanabilir, önemsizleştirilebilir ama Türkiye istemedikçe kolay kolay üyelikten çıkarma gerçekleşmez. Yunanistan'ın provokasyon ve tahriklerine biraz da bu ihtimali gözeterek bakmak lazım. Emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu'nun Yeniçağ'daki makalesinde ortaya koyduğu şu ifadeler önemli: "ABD'nin amacının, Yunanistan'ın tahriklerini teşvikle Türkiye'nin karşılık vermesini ve bunu derinleştirmesini sağlayarak, NATO ülkesi olan Türkiye'nin, diğer bir NATO ülkesi olan Yunanistan'a saldırdığını ilan ve bahane edip, Türkiye'nin NATO'dan çıkarılmasını talep etmek olduğu değerlendirilmektedir." Türkiye elbette Yunanistan dahil olmak üzere milli güvenliğine yönelik saldırılara karşı her türlü tedbiri almak ve uygulamak hakkına sahiptir. Bunu tartışmak bile abestir! Ancak meselenin çok yönlü incelenmesi bakımından farklı bakış