Rus ve Türk yatırımı karşılıklı nasıl artar

Ruslar son dönemde Türkiye'ye doğrudan yatırımda atağa kalkmış olsalar da, Türkiye'nin Rus sermayesinden henüz olması gereken yatırımları almadığı gibi, Türklerin de Rusya'da beklenen yatırım atağını tam olarak gerçekleştirmediği çok net. Bunun sebeplerine bir göz atalım... Rusya Federasyonu vatandaşları zaten önceden Türkiye'de çok sayıda taşınmaz satın almışlardı. Rusya - Ukrayna savaşı çıktığından beri uygulanan yaptırımların da etkisiyle Rusların Türkiye'de taşınmaz satın almaları zirve yaptı. Kârlı da çıktılar, mayıs ayında örneğin 100 bin dolar ödedikleri taşınmaz bugün yerine göre 200 bin dolar ediyor.2022 yılında kasım ayına kadar 14.042 adet anonim, 97.968 adet de limited şirket kurulmuş. Toplam sermayeleri, 96.577.295.102 TL. Gelen yabancı sermaye ise 9.315.786.021 TL olup, kurulan şirketlerin toplam sermayelerinin yaklaşık yüzde 10'una tekabül ediyor.Bu tabloda Rusya Federasyonu kaynaklı şirket sayısı toplam 1008 olup getirdikleri toplam yabancı sermaye tutarı 399.906.075 TL'ye ulaşıyor. Kurulan şirket sayısı bakımından İran 1099 şirket ve toplam 590.381.000 TL sermaye ile birinci sırada geliyor.Bu tablo bize iki hususu özellikle vurguluyor; kurulan yabancı sermayeli şirketler sıralamasında ilk iki sırayı alan ülkeler hem komşularımız, hem de uluslararası yaptırımlara tabi olan ülkeler. Komşu ülkelerin birbirleriyle ticaret yapması doğaldır. Lojistik ve ürünlerin teslimatı bakımından daha hızlı olup, lojistik maliyeti daha düşüktür. İşte bu sebeple de komşu ülkeler birbirlerine doğrudan yatırımı pek tercih etmezler.Know-how önemliRusya Federasyonu kaynaklı yabancı sermayede özellikle 2022 yılında büyük bir artış gözlemleniyor. 2021 yılında Rusya Federasyonu kaynaklı kurulan şirket sayısının sadece 27 ve getirilen toplam sermayenin 91.726.592 TL olduğu görülünce 2022 yılındaki atak daha belirgin fark ediliyor.Fakat Rusya kaynaklı kurulan şirketlerin sanayi ve üretime yönelik olmadıkları, genellikle alım - satım ve ticaret ile iştigal etmek üzere kuruldukları da tespit edilebilir. Gerçi Türkiye'de kurulan şirketlerin en çok tercih ettikleri ilk 10 faaliyet konusu arasında sanayi ve üretim maalesef yer almıyor, inşaat, perakende satış gibi alanlar tercih ediliyor.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6859554;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6859554;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarprof-dr-erol-ulusoyrus-ve-turk-yatirimi-karsilikli-nasil-artar-6859554' });Ancak Ruslar doğrudan yatırımda atağa kalkmış olsalar da, Türkiye'nin Rus sermayesinden henüz olması gereken yatırımları almadığı gibi, Türklerin de Rusya'da beklenen yatırım atağını tam olarak gerçekleştirmediği de çok net.Nükleer santraller, doğal gaz, S-400 gibi alanlar, büyük yatırımlar olup, bunlar sermayenin tabana yayılması değildir ve genellikle de kamu kaynaklı sermayedir. Ancak bizim karşılıklı olarak ihtiyacımız olan her iki ülkenin de karşılıklı özel sektör doğrudan yatırımlarını artırmasıdır.Hangi sektörlerKarşılıklı doğrudan yatırımlarda hiç şüphesiz, Türkiye'den olan, Rusya'dan olanına göre açık ara öndedir. Bu da doğaldır, çünkü Rus özel sektörü henüz doğrudan yatırım yapacak yeterli know-how'a sahip değildir. Oysa Türk özel sektörü bir çok alanda dünya ile rekabet edebilir know-how'a sahiptir; otomobil yan sanayii, beyaz eşya, kimya, makina fabrikaları, mobilya, tekstil bunlardan ilk akla gelenler ki, Türk özel sektörü bu alanlarda çoktan Rusya pazarında doğrudan yatırıma sahip.Güvensizlik neden kaynaklanıyorKnow-how eksikliğinden sonra doğrudan yatırımın önündeki bir başka engel, karşılıklı güvensizliktir. Klasik deyimiyle "kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz" misali, Rusya'daki Türk yatırımcılar, 2015 yılında Rus savaş uçağının düşmesinden sonra, uçağın düşürülmesiyle hiçbir ilgi ve bağlantılarının olmamasına rağmen işyerlerini ve depolarının Rus polisi tarafından basılmasını, mallarına el konulmasını, ticaret yapmalarının engellenmesini, ülkeye girişlerine izin verilmemesini, şirketlerini kapatmak zorunda kalmalarını unutmuyorlar.Buna karşılık az sayıdaki Rus yatırımcı da kurdukları veya hiçbir tecrübeleri ve deneyimleri olmadan ortak oldukları Türk şirketlerinde gördükleri muameleyi ve oluşan zararlarını unutmuyorlar. Yakın zamanda da Türk bankalarının önce MİR sistemine girmelerini, sonra da ABD'den gelen baskı üzerine sistemden çıkmaları en büyük güvensizlik kaynağı.Kur endişesiRus doğrudan yatırımcısının döviz kurlarındaki dengesizliği de gerekçe gösterdikleri söyleniyor. Ancak ben buna pek ihtimal vermiyorum. Çünkü zaten Ruslar, istikrarı olmayan, sürekli değişken Rus Rublesi ile hayatlarını devam ettirirken, Türkiye'de döviz kurlarının istikrarlı olacağı ortamı bekleyecekleri söylemi biraz ikna edici değil.