Hayatın Diya"bet" Yüzü

Her hastalık ömür ikliminin hazanıdır bir nebze. Genetik sebeplere dayalı olanları miras gibidir. Bazı hastalıklar etkilerini hafifletme yoluna gidilerek dizginlenebilir. Bazı hastalıkların kesin tedavisi olduğunu da biliyoruz. Ama benim bu hafta dikkat çekmek istediğim, önlenebilir olan hastalıklar. Ve özelde de bu hastalıkların başında geldiğini düşündüğüm diyabete odaklanmak istedim bu yüzden. Tip 1 ve Tip 2 olarak genel bir kategorizasyonu vardır diyabetin. "İnsülin hormonlarının eksikliği sonucu ortaya çıkan Tip 1 diyabet, sıklıkla çocukluk ve gençlik yaşlarında ortaya çıktığı için "Juvenil diyabet" adını da alır. Tip 1 diyabet, pankreasta bulunan ve insülin üreten beta hücrelerinin otoimmün bir süreç sonunda zedelenmesi ile meydana gelmektedir." Tip 1 türü diyabetin doğuştan var olma ihtimali de ortadadır. "Tip 2 diyabet genellikle 40 yaşın üzerindeki kişilerde görülen diyabet tipidir. Pankreasın yeterli miktarda insülin salgılayamaması veya salgılanan insülinin yeterli derecede kullanılmaması nedeniyle kan şekerinin yükselmesi durumudur. Bu tip diyabetiklerde rahatsızlık uzun yıllar klinik olarak belirti vermeyebilir." Tip 2 diyabet esasen "önlenebilir" ifademin odağında olan diyabet türüdür diye düşünüyorum. Genellikle 40 yaş üstü bireylerde görülür. Bu da, o yaşa gelinceye kadar tercih edilen hayat şartları ile ilişkilidir diyebiliriz. Neredeyse her yerde ve her taşın altında karşımıza çıkan tütün ve mamulleri bu tehditkar hayat tercihinin baş aktörlerindendir. Alkol, bağımlılık yapan her türlü kötülük de bu kabildendir. Hareketsiz, spordan uzak bir yaşam da yine sağlık düşmanı olarak ve diyabetin tetikleyicisi olarak gün gibi ortada bir sebeptir. Düzensiz beslenme yine karşımıza çıkan bir ölçektir diyabet adına. Obezitenin sardığı dünyamızda diyabet doğal bir sonuç haline gelmektedir maalesef. Bakalım diyabet tablosu dünyamızda ve ülkemizde verilerle birlikte nasıl yansımış: "2021 verilerine göre, dünyada her 5 saniyede 1 kişi diyabet sebebiyle hayatını kaybediyor. Toplam 537 milyon kişi diyabetle yaşıyor. Bunun anlamı, her 10 kişiden 1'i diyabetli. Türkiye ise toplam 9 milyon diyabetli birey ile Avrupa'da birinci sırada geliyor ve bu rakamın 2045 yılında 13 milyona çıkacağı öngörülüyor." Nasıl vahim bir sarmalın içinde olduğumuz gayet açıktır sevgili okurlarım. Genel olarak "şeker hastalığı" diye anılan diyabet "ağzımızın tadını bozmakta" hayli mahirdir. Maalesef diyabetin adı tatlı, kendisi acıdır. Bu hastalığın önlenebilir boyutta olduğunu ifade etmiştim. Spor ve hareketin çekerinde bir hayat,