Bu eksen kaymasının kaymağını kimler yiyor

Her türlü huzursuzluk ve mutsuzluğun temelinde kötü alışkanlıklar vardır. Kötü alışkanlıklar, karanlık niyetlerden, kara ellerden süzülerek bireysel, toplumsal ve küresel sağlığımıza sızan her türlü sabotaj unsurlarını içerebilmektedir. Bu sabote aktörleri içinde de sigara ve alkol başı çekmektedir. Alışkanlığa dönüşen bu şer ikilisi adeta sinsi birer keskin nişancı gibi fert fert topluma suikastte bulunmaktadır. Kötülüğe giden bir yoldan başkasını açamaz bu ve benzeri alışkanlıklar. Ceplerden ciğerlere, evlerden sokaklara bir yıkımın adresidir bu "kötüler". Genç ve hatta çocuk dimağları hedefine koyan bu "kötülerin" tüccarları bir nesli değil, tüm dünya nüfusunu atış poligonuna çevirmiştir. İnanç ve kültür dünyamızın değişmez mottolarından birinde "İyiliği yapan ve yapılmasına vesile olan o iyiliği yapmış gibidir" buyrulmuştur. Aynı şekilde, kötülüğü yapan ve vesile olan için de durum çok farklı değildir. Kötülüğü ve kötü alışkanlıkları duyuranlar da bu minvalde değerlendirilmelidir. Bu hususta da en çarpıcı duyurma metodu olarak reklamları bulmaktayız karşımızda. O reklamlar ki, her yerde ve her şekildeler. Hem öyle yerlerde ki, akla izana sığar gibi değil. Sporun dahi içine girmişler. Daha ne diyelim. Özellikle gençlerimizin odağında olan futbol müsabakaları bu işin ayyuka çıktığı yerler haline gelmiştir. Sağlığın adresi olması gereken sahalarda alkol reklamı yapanları kınamaktan başka bir şey gelmiyor aklıma. Exxen'in başını çektiği yayın kuruluşları bu anlamda hevesimizi kursağımızda bırakmıştır. Hevesimiz zatları ile alakalı değil değerlerimize vakıf oluşları ile ilişkilidir. Bu toprakların ekmeği ve suyuyla büyüyen sermayelerin bu topraklara zararlı olacak işlerde olmamalarını beklemek en tabii hakkımızdır sanırım. Canlı yayında (bahane olarak ileri sürüldüğü aşikardır) bile olsa alkollü içkilerin reklamı mevcut yasalarımıza göre suçtur. Ancak geçen yıl ismi geçen kanal başta olmak üzere bazı televizyon kanalları Avrupa'da oynanan maçları naklederken maalesef alkollü içki reklamı yapmış fakat defalarca şikayet edilmesine rağmen bu yayınlar pervasızca devam etmiştir. Sadece Avrupa'dan yapılan yayınlarda değil, ülkemizde oynanan Avrupa kupası maçlarında bile açıkça alkollü içki reklamı yapılmıştır. Televizyon görüntülerinin yanında, stadyumdaki kenar panolarda da maç izlemeye gelen on binlerce gence alkollü içki reklamı yapılmıştır. Peki yasalarımıza aykırı bu duruma kim dur diyecek! TFF yetkisiz, RTÜK etkisiz, ilgili mülki amirler, müdahale etmez, savcılar hareketsiz. Peki bu Tv kanalları gençleri zehirleme gücünü nereden alıyor! Sadece futbol maçları değil, Formula yarışlarında da aynı şekilde alkollü içki reklamları pervasızca yapılmaktadır. Sadece canlı yayın değil, maç önü, maç sonu ve banttan yapılan yayınlarda bile pervasızca alkollü içki reklamı yapılmaya devam edilmektedir. Canlı yayın bahanesiyle de olsa zehir tacirlerine bugün böyle bir yol açılacak olursa, yarın gayrimeşru pek çok reklamı, terör örgütlerinin propagandalarını çocuklarımıza seyrettirebilecek art niyetlilerin olacağını düşünmek gerekir. Hulasa, oluşturulan bu eksen kaymasının sonu iyi değildir, iyi olmasını beklemek akıl tutulmasıdır! Güzide kanallarımızın olmaları gereken eksenden çıkarak bu karanlık manzaraya ev sahipliği yapmaları hayli üzücü ve ironik ve hatta travmatiktir. Reklam panolarındaki zehir reklamlarını ekranlarına