Günümüzde gençlerin yakın ilişkilerinde yaşadıkları güçlükler ve çözüm önerileri

İnsanlar için yakın ilişkiler hayati bir öneme sahiptir. Doğduğumuz andan itibaren diğer insanlar üzerinden; sıcaklık, korunma, bakım, uyarım ve toplumsal temas gibi ihtiyaçlarımızı doyurarak yaşantımıza devam ederiz. Duygusal, davranışsal, fiziksel ve bilişsel olarak kendimize yakın hissettiğimiz insanlarla kurduğumuz ilişkiler, yakın ilişkiler olarak değerlendirilmektedir. Özellikle ebevenlerle kurulan ilişkilerin kan bağına dayalı yönü de bulunmaktadır. Ancak bazı ebeveynler, anne ve baba olmaya hazır olmadan bu sorumluluğun altına girmektedirler. Bu durumun bir sonucu olarak, bu ailelerde yetişen çocuklar istismar ve ihmal kurbanı olmaktadırlar. İşin çok daha ilginç yanı, bu çocukluklar yetişkinliklerinde kurmuş oldukları ilişkilerde de bu ihmali ve istismarı devam ettirmektedirler. Günümüzde anneler ve babalar, yeni nesilden bihaber yaşamaktadırlar. Daha fazla haz yaşama uğruna, bireyler istismar ve ihmal kurbanı olmaktadırlar.

Öncelikle, içerisinde istismar ve ihmalin olduğu ilişkilerin bazı özellikleri bulunmaktadır. Bunlardan ilki, kişinin kendisini kaybetme hissi yaşamasıdır. Bir başka deyişle birey kendisini; yetersiz, güçsüz ve görünmez hissetmektedir. Bunun nedeni ilişki kurdukları kişilerin sürekli onları küçümsemleri, özgüvenlerini zedelemeleridir. Öyleki bu bireylerin kendi ilgi alanları ve değerleri sürekli olarak ilişki kurdukları kişilerin ilgi alanlarının ve değerlerinin gerisindedir. İkincisi, kontrole ve maniplasyona maruz kalmaktır. İlişki kurduğumuz kişi pasif-saldırganlık tepkileri verdiği zaman, sorumluluk almadığı zaman kontrol davranışlarına maruz kalırız. Üçüncüsü, ilişkide sürekli olumsuzlukların olmasıdır. İlişki kurduğumuz kişi tarafından sürekli bir şekilde eleştiriye maruz kalıyorsak, destek eksikliği yaşıyorsak ve kötümserlik dolu bir ilişki içindeysek o zaman tehlike çanları çalıyor demektir. Bu şeklide bir ilişkide yer alamak bireyin özdeğerini ve özsaygısını zedeler. Kişinin kendilik farkındalığını baltalar. Dördüncüsü, kıskançlık ve aşırı sahiplenme ya da tam tersi ilgisizlik yaşamaktır. Sürekli bir şekilde telefonlarımızın kontrol edilmesi, nerede olduğmuza ilişkin soruların sorulması tipik davranışsal göstergelerdir. Bunun tam tersi de söz konusudur. Gece saat 3'te eve gelseniz bile ilişkide bulunduğunuz kişi nerede olduğunuzu sormayacaktır. Bu şekilde bir ilişkide yer almak gerilimi, güvensizliği ve değersizliği beraberinde getirmektedir. Beşincisi, kendine yabancılaşmadır. Bu tür ilişkilerde yer almak bireyleri doyumsuzluğa götürür. Aşırı bir şekilde ilişkideki istismar ve ihmalle ilgilenmek, bireyin kendisinden uzaklaşmasına neden olmaktadır. Kişi kendisinden uzaklaştıkça, ilişkide yer alan diğer bireyin onu tanıma ihtimali azalmaktadır. Altıncısı, kişisel gelişim duygusundan uzaklaşmaktır. Kişi, ilişkideki istismar ve ihmal sorunları ile aşırı bir şekilde ilgili olduğundan kendi hedeflerini ve isteklerini unutur. Bu durumun bir uzantısı olarak kişisel açıdan ilerleyemediğini ve geride kaldığını düşünür. Yedincisi, duygusal duvarların varlığıdır. Birey ilişki kurduğu kişiyle duygusal bir bağ hissetmez. Ayrıca, birey duygularını ifade edemez ve bastırır. Bu durumun bir sonucu olarak kendi ihtiyaçlarının farkında olamaz. Sekizincisi, sorunları tartışma güçlüğü yaşamaktır. Duygusal açıdan farkındalık eksikliği, önemli konuların tartışılmasında zorlukların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bireylerin duyguları ifade etme ve iletişim becerilerindeki eksiklik sorunlarla başa çıkmada güçlük yaşanmasına neden olur. Dokuzuncusu, çatışmalardan kaçınmaktır. İhmalin ve istismarın etkisiyle çatışmaların zarar verci yanlarına çok fazla odaklanırlar. Bu durumun bir sonucu olarak da çatışmalardan kaçınma tepkileri verirler.

Aile öyküsünde ihmal ve istismar olan bireylerin başkaları ile ilişki kurmadan önce dikkat etmeleri gereken önemli noktalar vardır. Bunun için öncelikle ilişki eşimizde aramamız gereken özellikler vardır. Bu özelliklerin başında sorumluluk sahibi olmak gerekir. Sorumluluk hem yetişkinliğe geçişin hem de gerek iş gerekse toplumsal ilişkilerde başarının çok önemli bir göstergesidir. İkincisi, temel insani değerlere sahip olmak gerekir. Bu değerlere örnek olarak özgürlük, eşitlik, adalet, sevgi, saygı, hoşgörü ve dayanışma verilebilir. Bu değerlere sahip olmak hem kendimizi iyi hissetmemize hem de sağlıklı ilişkiler için zemin oluşturmamıza yardımcı olur. Üçüncüsü, benzerliktir. Yakın ilişkiler psikolojisi alanında gerçekleştirilen pek çok çalışmada, bireyler birbirlerine benzeyen bireylerle daha sağlıklı ve uzun süreli ilişkiler kurmaktadırlar. Dördüncüsü, sağlıklı bir vicdan gelişimine sahip olmaktır. Vicdan, bize doğru ve yanlışa ilişkin ölçütler sunduğu için ilişki düzenlemede çok önemli bir kaynaktır. Beşincisi, ego dayanıklılığıdır. Egosu dayanıklı olan bireyler, zorlukların üstesinden kolay bir şekilde gelirler ve stresle başa çıkarlar. Altıncısı, ruh sağlığı sorunlarının olmamasıdır. Bireylerin depresyon, anksiyete gibi psikolojik sorunlarının olması ilişkisel sorumlulukları üstlenme güçlerini ortadan kaldırır. Yedincisi, yeterince psikolojik olgunluğa sahip olmaktır. Bu noktada dürtüsel olmamak, başkalarını kendi çıkarları için araç olarak kullanmamak, toplumsal baskılardan yana olmamak, kendi öznel yanını ortaya koymak ve kendisinin de diğer insanlar gibi bir insan olduğunu düşünmek gibi özellikler psikolojik olgunluk göstergeleri olarak kabul edilmektedir.

İlişkilerde sağlıklı bir şekilde yer almak için öncelikle kendimize ve ilişki eşimize yeterince zaman vermemiz gerekir. Bu süreçte pek çok somut gösterge ele alınıp değerlendirilebilir. İlk olarak, ilişki eşinizin hasta olduğunuzda ya da yakınları hasta olduğunda verdiği tepkileri kontrol etmek gerekir. ilişki eşiniz size ve başkalarına hasta olduğunuzda iyi bakıyorsa ve bunda süreklilik varsa oz zaman doğru bir bireyle doğru bir ilişkide olduğnuz anlamına gelir. İkincisi, birlikte seyahat etmektir. Birlikte yolculuk yaptığınızda karşımızdaki kişinin özelliklerini ve verdiği tepkileri görmek mümkün olacaktır. Bu noktada benzerlikleri ve farklılıkları gözlemleme fırsatını elde etmiş olursunuz. Üçüncüsü, birlikte alış veriş yapmaktır. Alış-veriş sürecindeki bireylerin tepkileri onların sahip oldukları özellikler hakkında bize önemli ipuçları sunar. Dördüncüsü, ilişki eşinizin diğer insanlarla, akrabaları ile ilişkilerine dair bilgi edinmektedir. İnsanların sahip olduğu özellikler görece kalıcılık göstermektedirler. İlişkilerde verdiğimiz tepkiler, bizim kim ve ne olduğumuza yönelik önemli ipuçları sunar. Beşincisi, birlikte bir iş yapmaktır. Bir insanı tanımanın en iyi yollarından biri de o insanla çeşitli iş ve proje çalışmalarında bulunmaktır.

İnsanları yeterince tanımak bir ilişkiyi devam ettirmede yeterli olmamaktadır. Bu süreçte tam bir karara varmak için bir takım noktaları gözden kaçırmamak gerekir. Öncelikle, cinsel çekim ve haz ile ilişki ortağınıza yaklaşmanız size aldatabilir. İhmal ve istismara uğayanların pek çoğu kendi annesine ya da babasına benzeyen insanları çekici olarak görmektedirler. Oysaki sadece cinsel çekim ve haz ölüçtü ile bir ilişkiye yönelirseniz geçmişinizdeki ihmali ve istismarı tekrar deneyimleme ihtimaliniz artar. Gerçek sevgi, cinselliğin ve hazzın ötesinde bakımı, sorumluluğu, bilgiyi ve saygıyı içerir. İkinci olarak, ihtiyaçlarımızı bilip bunları açıkça ifade etmektir. İnsan ilişkileri, tahmin oyunu değildir. İhmale ve istismara uğrayan insanlar, ihtiyaçlarını belirtmekten korkar ve bu yüzden bunları gizler. Bu, ne istediklerini elde edemedikleri için hayal kırıklığına ve karşı taraftan ihtiyaçları karşınlanmadığı için de öfkeye yol açar. Üçüncüsü, yakın ilişkilerin üç önemli özelliği vardır; güven, sevgi ve bağlanma. Güvenin anlamı saygıdır. İlişkinizin içinde ve dışında, ilişki ortağınızın size her zaman saygı duymasını sağlayacak şekilde davranmak gerekir. Karşılıklı saygı, iyi bir ilişki için temel noktadır. Dördünücüsü, kişilerarası farklılaşma sürecini sağlıklı bir şekilde yönetmek gerekir. Farklılıklar, bazen de zenginlik kaynağıdır. Bu nedenle farklılıklardan kaçınmak yerine onların oluşturduğu olumsuz duyguları ve düşünceleri yönetmek gerekir. Beşincisi, anlaşılmayan noktalar için soru sormak gerekir. Yapılan davranışları ve seçimleri anlamak için varsaymak yerine bunlar hakkında konuşmak, sorular sormak ve bunları keşfetmek gerekir. Altıncısı, sorunları hemen çözmek gerekir. Öfkenin birikmesine izin vermeden sorunları ortaya çıktıkları anda çözmek bitmemiş işlerimizi azaltır. İlişkilerde yanlış giden çoğu şey, kırgınlıklara dayandırılabilir. Bu tür çözülmemiş sorunlar eşler arasına savunmalar oluşturur. Böylece eşler birbirine yabancılaşırlar veya düşman olurlar. Yedincisi, analaşmazlıkları müzakere etmekten kaçınmamak gerekir. İhtiyaçlar ve yaşamın talepleri zamanla değişir. Bu nedenle iyi ilişkilerde sorunlar müzakare edilerek çözümlenmeye çalışılır. Buradaki müzakerenin anlamı, karşılıklı bir şekilde bakış açısı alarak her iki tarafında kazandığı çözümleri uygulamak demektir. Sekizincisi, iyi bir dinleyici olmaktır. ilişki ortağınızın endişelerini ve şikayetlerini yargılamadan dinlemek gerekir. Bu, empati yapmamıza, güvene ve sorunların çözülmesine zemin hazırlar. Dokuzuncusu, bağlılık temelinde bir ilişki içerisinde yer almaktır. Evlilik, bir geleceği birlikte geçirme anlaşmasıdır. Her zaman hayallerimizi kontrol etmek ve her ikimizin de aynı yolda olduğundan emin olmak gerekir. Onuncusu, hataları kabul etmek gerekir. Herkes hata yapabilir. Onarıcı girişimler çok önemlidir. Bunun yolu da özür dilemek ve telafi edicilere başvurmaktan geçer. On birincisi, ilişkilerde bağımlılık ile bağımsızlık arasındaki dengeyi korumak gerekir