TCMB'de yeni evre

İlk örneklerini XVII. yüzyıl sonlarında İngiltere'de Bank of England (BoE), İsveç'te Stockholm Banco'nun (günümüzde Sveriges Riksbank) oluşturduğu merkez bankaları, günümüze gelinceye değin çeşitli evrelerden geçmiştir.Ülkemizde Osmanlı döneminde ulusal merkez bankası kurulamamış, bu görev ve yetki kısmen İngiliz-Fransız ortak sermayeli Osmanlı Bankası'na (Ottoman Bank) verilmiştir. Hazine'nin altınları karşılık olarak Alman ve Avusturya bankalarına yatırılmış, savaş sonrası İtilaf Devletleri, savaş tazminatı olarak altınlara el koyduğundan Osmanlı'dan Türkiye Cumhuriyeti'ne karşılıksız 161.018.633 liralık evrak-ı nakdiye, kâğıt para devredilmiştir.1923 İzmir İktisat Kongresi'nde ulusal bir devlet bankası kurulması ilke benimsenmiştir. İç ve dış engeller, koşulların elverişli olmaması nedeniyle TCMB'nin kuruluşu ancak 1715 sayılı kanunla 1930 yılında gerçekleştirilebilmiştir. Merkez bankacılığımızın gelişiminde 1923-1930 dönemi hazırlık dönemi olarak nitelendirilmelidir.TCMB, 1715 sayılı kanunun yürürlükte olduğu 1930-70 döneminde ağırlıklı olarak kamu kesimini finanse etmiştir. Dünyada da ilk kurulan merkez bankalarının ana işlevi devleti finanse etmek olmuştur. BoE de İngiltere'de devleti finanse etmek üzere oluşturulmuştur.Türkiye, planlı kalkınma dönemine girdiğinde TCMB'nin görev ve işlevlerini yeniden düzenlemek gereği duyulmuş, 26.01.1970 tarihinde yürürlüğe giren 1211 sayılı yasa ile banka yeniden yapılandırılmış, kalkınmanın finansmanına katkı, temel görevleri arasında yer almıştır. Orta vadeli reeskont kredisi, reeskont faiz oranlarını sektörlere göre farklılaştırma, proje finansmanı dönemin yenilikleri olmuştur.24 Ocak 1980 kararı ile TCMB, kalkınmayı finansman görevinden uzaklaştırılmış, DVK, selektif kredi uygulamasına son verilmiş, liberalleşme TCMB'ye yansımıştır.TCMB, 2001 yılında 4651