Gençler ve ülke liderlerine tokat gibi yanıtları

13 milyona yakın genç yaşıyor Türkiye'de... Ülke nüfusunun yüzde 15.3'ü. Sayı hayli büyük, Finlandiya, Norveç ve Slovakya, üçünün nüfusunu toplayın, Türkiye'nin gençleri kadar. Enerji dolu, atılgan, yaratıcıdır gençlik. Direnişin adıdır; dinamizmin, umudun, coşkunun adı... Öte yandan umutsuz, gelecek göremiyor önünde. Çünkü gelecek gençliğin sırtına giderek büyüyen bir yük olarak biniyor. Çözüm siyasilerde ama onlar da gençliği görmüyor... Tam bir açmaz anlayacağınız. Günü kurtarma politikaları daima geleceğin önüne geçiyor. Böyle sürdükçe de çözümsüzlük azalacağına artıyor. Küfe doluyor hızla...Peki şu geleceğe bir de kamu yararı olarak bakmaya ne dersiniz Tıpkı su ya da hava gibi gelecek de daha iyi ya da kötü kalitede olabiliyor. Bu bir yandan doğal sermayenin bolluğu ve sürdürülebilirliğine bağlı bir yandan da adil fırsatlara... Adil fırsatlar diye tanımladığımız olgu ise toplumsal sermayenin sağlamlığı, fırsat eşitliği, beşeri sermayenin gücü, herkes için eğitim ve sağlık, kurumsal sermayenin niteliği ve kapsayıcılığından oluşuyor. Şiddet içeren veya bölünmüş toplumlarda, gelecek de o kişinin nerede durduğuna bağlı olarak şekilleniyor. Dolayısıyla tıpkı ormanlar ya da balıkçılık gibi geleceğin korunması gerekiyor.Bu sadece Türkiye gençliğini ilgilendiren bir sorun değil tabii. Tüm dünya gençliğinin sorunu. geçen yıl World Economic Forum'un (WEF) bünyesinde Davos Lab girişimi oluşturuldu. Yakın geleceğin iş dünyasında, siyasetinde ve toplumsal yaşamında yer alacak hatta yaşamı şekillendirecek olan yeni neslin beklentileri soruldu. Türkiye dahil 187 ülkede gerçekleştirilen anketin sonuçları ise bir gençlik raporu olarak yayımlandı. Herkese Bilim Teknoloji dergisi bu sayısını gençliğin siyasetçilerden taleplerine ayırdı. Aslında siyasetçilere tokat gibi yanıt niteliğinde bu talepler. "Geleceği olan demokrasi istiyoruz" diyorlar ve ekliyorlar: - Bilinçli tüketim için