Bu kafayla daha çok orman yanar!

Orman yangın sezonu erken başladı. Geçen yıl Türkiye ilk kez bu kadar büyük çapta yangınlar ile karşı karşıya kalmış ve hazırlıksız yakalandığı anlaşılmıştı. O dönemki orman yangınlarını Herkese Bilim Teknoloji dergisinin kapağına taşımış ve uzmanlarla konuşarak şu saptamaları yapmıştık: Bu durum gelecek için alarm verici. Çünkü artık dünya iklim değişimi içinde ve iç noktalarda iklim ve sıcaklık olayları çok sık yaşanır oldu. Türkiye daha büyük orman yangınlarıyla karşı karşıya kalacağını öngörerek hazırlıksız yakalanmamalı. Türkiye'nin kendi orman yangınlarını söndürme planları olmalı, kendi uçak ve helikopter filolarını kurmalı. Sürekli başkasına muhtaç bir yönetimin ülkeyi felaketlerden koruması mümkün değildir.Akdeniz havzasında hükümetlerin orman yangınlarına karşı tepkileri yangınları bastırmaya ve pahalı teknolojik çözümlerle alevlerle mücadele etmeye yönelik. Pek çok Akdeniz ülkesinde yangınları engelleyici önlemlere yeterince yatırım yapılmıyor. Yüksek teknoloji ürünü çözümlerin (su-bombaları vb.) devreye sokulmasına karşın Akdeniz'e kıyısı olan ülkelerde yangınların artıyor olması, çözümün başka alanlarda aranmasını gerekli kılıyor.Peki ne oldu Koca bir hiç... Denize inip su alamayan kiralık uçaklarla bu işin olamayacağı geçen yıl söylenmişti. Yedi dakikada denizden su alabilen THK uçakları prosedür yüzünden yine devrede yok. Neden asla daha önce yaşananlardan ders almıyoruz Yanıtları belli sorular. Ama bir şeylerin artık değişmesi için, sürekli sorulmaları da gerekiyor. ÇÖZÜM İÇİN ÖNCE NEDENİ BİLMEKDünya Doğal Yaşamı Koruma Vakfı, Akdeniz bölgesindeki yangınlardaki artış nedenlerini şöyle sıralıyor:Bölgesel kalkınma modelleri: Ormanlık alanların yerleşime açılması, altyapı inşaatları, turizmin kârlı bir sektör haline gelerek doğa ile bütünleşmemiş büyük otellerin yapılması, insanların yazlık ev merakları, buna bağlı olarak asfalt yolların artması gibi insan faaliyetleri ne yazık ki yangın olasılığını artırıyor. Kırsal sistemlerin yıkılması: İspanya, İtalya, Yunanistan ve Türkiye gibi ülkelerde insanların kırsal bölgelerden kentlere göçmesi. Geleneksel kırsal sosyal ekonomik sistemlerin yıkılması, orman köylerinde orman ürünlerinden ekonomik yarar sağlayan insanların kalmaması. Kırsal bölgelerin akıllıca yönetilememesi ve doğal kaynakların aşırı sömürüsü. Bunun sonucunda ormanlık bölgelerin bakımsız kalması ve kolay tutuşabilen kuru odun birikimi.Kentlerde ikamet edenlerin ormanlarla bir ilgisinin kalmaması: Küçük orman yangınlarıyla nasıl mücadele edilmesi gerektiğini bilen kalmadığı için en ufak bir yangının