U Dönüşü

Sisli belirsiz bir yolda, herkes kendi arabasını hedefine ulaştırmaya çalışıyor. Ne olursa olsun araba çalışmalı ki yolları aşabilsin. O araba nasıl çalışacak Sorun bu. Kiminin benzini yok kiminin motorda arıza var. Küresel krizi en kaba tabirle anlatmaya çalıştım. Yoksa tablo o kadar vahim ki. Battaniyelerle parlamentolarına gelen milletvekillerinden, doğalgazı karneye bağlayan ülkelere, fabrikalarına kilit vuranlardan zorunlu haller dışında su kullanımını yasaklayan bölgelere kadar her tür fotoğraf var. Bu tabloyu da maalesef ezber politikalarla çözmeye çalışan liderler ve sadece kendi dediklerinin doğru olduğunu savunan Merkez bankları ve ekonomistler var. Oysa ne tek bir doğru ne de her ülkeye yönelik tek bir ilaç var. Terzi usulü elbiselere ihtiyaç var her ülke için. Türkiye tüm eleştirilere rağmen üretmeye, üretimin önündeki faiz yükünü düşürmeye kararlı. Bu politika hem içerden hem dışardan çok eleştirildi. Hatta başta FED olmak üzere art arda faiz artıran ülkeler örnek gösterilip Türkiye "işi bilmemekle" suçlandı. Pekiyi, madem öyle son bir haftada söylenenleri duyuyor musunuz Rekor kıran küresel enflasyona karşı merkez bankalarının para politikalarında ayrışmaya gitmesi tüm dünyanın gündeminde. Geçen hafta Ekonomik Dönüşüm Zirvesi'ne katılan ekonomistlerden birkaç açıklama aktarayım. New Orleans Üniversitesi'nden Prof. Dr. Kabir Hassan "Enflasyon arttığında faizleri artırmak artık işe yarayan bir yöntem değil. Bu birçok olumsuz sonuçlara neden olur. Ekonomik büyümeyi kötü etkiler ve insanlar bundan zarar görür. Benim tahminlerime göre diğer ekonomiler daralma yaşarken, Türkiye ekonomisi OECD ülkeleri arasında daha güçlü olacak. Avrupa ekonomileri daha çok zorlu bir dönem ve derin bir resesyon sürecine doğru gidiyor. Ancak Türkiye bu yıl ve gelecek yıl uygulanan politikalarla daha iyi olacak"