İster inanın ister inanmayın. Türkiye kendi yüzyılını inşa ediyor. Üreterek, doyurarak, ihraç ederek. Hem de kadın eliyle... Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Başkan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan 81 ilden 120 kadın çiftçiyi Toprağa İz Bırakan Kadınlar zirvesinde biraraya getirdi. Onlar da ürettiklerini hem Külliye'de sergilediler hem de hikâyeleriyle birbirlerine ilham oldular. Antalya'da bir markette çalışırken satılan kuru incirleri beğenmeyip "Anneler çocuklarına bunları nasıl yedirecek" diyerek Aydın'daki köyünde üretime başlayan Yasemin Korkut örneğin. 3 kilo incirle başlayan hikâyesi bugün 3 ülkeye ihracatla devam ediyor, üstelik dünya markası olma hedefiyle... Bir çoğuyla sohbet ettim. Örneğin Sakarya'dan Arzu Tosun fındık ağaçlarıyla, ilaçsız tarım çalışmalarını anlattı. İstanbul'un karmaşasından sıyrılıp Düzce'nin toprağına sarılarak ürettiği bitkilerle laboratuvarından yağlar, sabunlar çıkaran kimyager Sevil Gürsoy bilimle toprağı buluşturmuştu. Ordu'da Çamaş Kadın Kooperatifinde 150 çeşit yöresel ürün üretip 10 ay gibi kısa bir sürede hayallerine kavuşmuştu Nurcan Çamaş... Bitlis'ten Adana'ya Çorum'dan Urfa'ya hepsinin bir hikâyesi, hayali, umudu var. Onları dinleyince toprağa dönmenin hem bereket hem de huzur verdiğini anlıyorsunuz. 285 bin kadın çiftçiye 13 milyar TL'yi aşkın destek verildi bugüne kadar ancak Cumhurbaşkanlığı'na davet edilmek paha biçilmez bir destekti. Emine Erdoğan rahatsızlanınca çok üzüldüler, ancak Başkan Erdoğan, "vekâleten" diyerek sürpriz yaptı. Bu üretken kadınlarla sohbet etti, fotoğraf çektirdi, isteklerini dinledi. Kimi sadece fotoğraf istedi kimi biçerdöver. Erdoğan da Tarım Bakanı Vahit Kirişci'ye taleplerin yerine getirilmesi talimatını verdi. Öyle bir sevgi, öyle bir umut, öyle bir coşku, öyle bir "Yanındayız" mesajı vardı