Enflasyon pandemisi

Tüm dünya tam olarak koronavirüsü atlatamadan maalesef hem covid hem de Rusya- Ukrayna savaşının gerilimiyle yeni bir pandemiyle karşı karşıya... Enflasyonist baskı ve büyüyememe pandemisi tüm ekonomilerin korkulu rüyası halinde. Bu ortamda üretip ihracat yapmak da yeni projeler başlatıp yatırım yapmak da zor. Türkiye de bu yeni pandemiden payına düşeni alıyor. Şanslı olunan noktaysa tüm artan enerji ve emtia maliyetleriyle enflasyon ithali de olsa büyüme noktasında yine 7'leri bulan bir pozitif ayrışma beklentisi... Bu dönem Türkiye'nin Rusya ile Batı ittifakı arasındaki denge politikasının da etkisiyle çok sayıda ülkenin Türkiye'ye yatırım için fırsat kolladığı haberlerini de duyuyoruz. Türkiye ise Rusya başta olmak üzere pazarlarını genişletmeye çalışıyor. Bu dönem en önemli ülkelerden biri ABD oldu. Hatta öyle bir tablo var ki karşımızda DEİK Başkanı Nail Olpak, ABD için "Bizim önümüzdeki asıl sorun fırsatlar açıldığında biz bu pazara mal yetiştirebilir miyiz, yetiştiremez miyiz Buna dürüstçe yanıt vermek lazım" diyor. Trump döneminde iki liderin önderliğinde Türk Amerikan İş Konseyi (TAİK) 300 sayfalık bir rapor hazırlatmış, 100 milyar dolarlık ticaret hedefi ortaya koymuştu. Pandemiden önce dönemin ABD Ticaret Bakanı Ross, Türkiye'de 5 gün kalıp sektör temsilcileriyle buluşmuş, 6 sektörle ilgili önemli planlar çıkarılmıştı. Pandemi döneminde sağlık sektöründeki işbirlikleri ve dijital teknolojiler de bu sektörlere eklenmiş oldu. O dönemin meyvelerini Türkiye şimdi topluyor. Son 3-4 yılda karşılıklı ticaret 20 milyar dolar civarındaydı. Bunun 8 milyar dolarını Türkiye satıyordu. 2021 yılı 28 milyar dolarla kapatıldı ve ABD en çok ihracat yapılan ikinci ülke konumuna yükseldi. İşin güzel yanıysa bu ticaret dengesinin Türkiye lehine değişmesi. Son rakamda Türkiye'nin ihracatı 15 milyar