Ekonomi yönetimi tüm hızıyla Türkiye Yüzyılı'nın ilk dönemini inşa etmek için çalışıyor. Bir yandan para politikasında yeni adımlar bir yandan mali politikalara yönelik sıkılaştırıcı önlemler bir yandan yabancı yatırımcılarla temaslar bir yandan yeni dönemin program hazırlıkları derken baş döndürücü bir gündemi takip ediyoruz. Öncelikle Başkan Erdoğan'ın Körfez turundan çok önemli haberler geliyor. Pek çok alanda bakanlıkların yaptığı anlaşmalar, özel sektörün milyarlarca dolarlık iş birliği ile doğrudan yatırımlar için attığı imzalar, 3. ülkelerde yatırımlar için alınan kararlar.... Geçtiğimiz günlerde A Haber- A Para ortak yayınında ağırladığımız Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Önemli miktarlarda Türkiye'ye daha fazla sermaye girişi olacak. Ülkemizin ekonomisi büyüyecek" ifadelerini kullandı. Yılmaz'la sohbetimizden anladığım, doğrudan yatırım konusunda Körfez ülkeleri Türkiye ile işbirliğine her zamankinden sıcak ve istekli. Bu hükümet tarafının görüşü. Peki, özel sektör Körfez turuna katılıp muhataplarıyla birebir görüşen iş insanlarıyla konuştum. Mobilyada havacılığa, teknolojiden enerjiye iş insanlarından edindiğim izlenimler ise bu ziyaretin beklentilerin üzerinde bir sonuçla tamamlanacağı yönünde. "İlk etapta duyduğunuz rakamlar sizi yanıltmasın. Özel sektör anlaşmalarını gizli tutar" diyenler de var. "Sadece Suudi Arabistan'dan 35-40 milyar dolarlık anlaşmayla dönüyoruz" diyen de. Bu çok önemli geziyi tüm dünya dikkatle izliyor. Neden mi Çünkü birilerinin Arap sermayesi diyerek küçümsediği Körfez ülkelerinden yatırım yapmak için Avrupa bugün her yolu deniyor. Doğrusu bu ya bu ülkeler de en çok yatırımı Avrupa ülkelerine yapıyor. Bizdeki doğrudan yatırımlarda ise Avrupa ve Asya ülkeleri öne çıkıyor.