Hep söylüyoruz. Ekonominin yüzde 70'i algının yönetilmesi... Ticaret Bakanı Ömer Bolat, A Para A Haber ortak yayınında açıkladı: "İndirim çağrımızla fahiş fiyata karşı dalgakıran kurduk. Çağrımıza mobilyacılar, yerel ve zincir marketler katılım gösterdiler. Onun üzerine adım adım halkayı genişlettik. Konfeksiyona, beyaz eşyacılara ve hizmetler sektörüne çağrıda bulunduk şimdi de onları bekliyoruz. Hizmetler sektöründe lokantalar, kafeler, otellerin de bu halkaya katılması lazım." Hizmetler sektörünün her sektörü ve özellikle vatandaşın algısını ne kadar etkilediğini düşünürsek, enflasyonla mücadelede en önemli halka olacağını söylemek yanlış olmaz. Umarım mücadeleye en hızlı onlar katılırlar.

BORSA NEREYE KOŞACAK
Türkiye Yüzyılı'nın ilk 5 yıllık kalkınma planı bu hafta Meclis'e sunuldu. Elbette çok önemli planlar ve hedefler var. Mali piyasalara yönelik hedefler dikkatimi çekti. 12. Kalkınma Planı'nda "Ülkemizin küresel bir finans merkezi ve uluslararası sermaye için güvenli bir liman olması amacı doğrultusunda, sermaye piyasalarını geliştirecek, fintek ekosistemini güçlendirecek, katılım finansın kurumsal yapısını güçlendirecek ve mevzuat altyapısını geliştirecek adımlar atılacaktır." deniliyor. Finansal sektörde etkinlik ve ürün çeşitliliğinin artırılacağı vurgulanıyor. 8 milyon yatırımcıya ulaşan borsanın ve borsadaki şirketlerin ise ciddi anlamda büyümesi bekleniyor. Bakalım rakamlara... Borsada işlem gören şirketlerin piyasa değerinin GSYH'ye oranının 2022'de 41,4 iken 2023'te 48,8'e ulaşması bekleniyor. 2028 yılında ise bu oranın 70'i bulması amaçlanıyor. Finansal varlık tercihleri içinde sermaye piyasası araçlarının payının ise 2022'de 44,4 iken 2028'de 50'yi bulması hedefleniyor. Bu 5 yıllık dönem içerisinde finansal hizmet ihracatının toplam ihracata oranının ise 0,3'ten 2'ye ulaşması amaçlanıyor. İstanbul Finans Merkezi'nin de etkisiyle katılım bankaları toplam varlıklarının GSYH'ye oranı ise 7,9'dan 15'e çıkacak. Bu hedeflerle borsanın her eve ulaşacağı bir tablo uzak görünmüyor.

ÖĞRETMENLERE ZAM ÖNERİSİ
Enflasyonla mücadele edilirken bir yandan da çalışanların enflasyona karşı ezdirilmemesi için hükümet önemli adımlar atıyor. Memurlara yönelik yapılan zamların ardından özel okul öğretmenlerine yönelik de önemli bir destek önerisi geldi. Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER) harekete geçti. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e, özel okullardaki öğretmen maaşlarını artırmak için bir formül sundu. Şöyle ki net 22 bin TL maaş alan bir öğretmen için devlete 25 bin TL maliyeti olurken, bunun özel okullara maliyeti 32.800 TL oluyor. TODER diyor ki brüt ve net arasındaki yaklaşık 7500 liralık farkı devlete ödemek yerine bir süreliğine, enflasyon düşünceye kadar öğretmenlerin maaşlarına ekleyelim. Öğrendiğim kadarıyla Milli Eğitim Bakanı Tekin, bu öneriyi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sunmuş. Erdoğan da Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile bu konu üzerine çalışmalarını istemiş. Bütçe elverir mi Bakılacak. Görünen o ki yakında özel okul öğretmenlerine yönelik önemli bir düzenleme kapıda.