İnsanın Özüne Yani Toprağa Yabancılaşması

"Âdem'den bu deme neslim getirdi Bana türlü türlü meyve yedirdi Her gün beni tepesinde götürdü Benim sâdık yârim kara topraktır..." Aşık Veysel, bu dizeleriyle anlatır toprağa duyduğu vefayı ve sevgiyi. Onun sâdık yâri kara topraktır. Yârenlerine hiç küsmeyen, incitmeyen, terk etmeyen; vefalı ve kara toprak. İlk insan Hz. Âdem topraktan yaratıldı. Dolayısıyla insanın özü ve maddesi topraktır. Yüce Allah Kuran-ı Kerim'de bu durumu: "Andolsun biz insanı şekillenebilir özlü balçıktan, (şekil verilip) kurutulmuş çamurdan yarattık" (Hicr Suresi- 26. Ayet) şeklinde açıklamaktadır. Belki de bu yüzden insan toprağa yakınken ve toprakla meşgulken huzur bulur. Çünkü toprak ona aslını ve vuslatını hatırlatır. İnsanın toprakla temasını, ilişkisini ve yakınlığını kesmek maksadıyla bilinçli ve planlı bir düşünceyle imar edilmiş şehirlerde; beton ve çelik kulelerde yaşayan modern insan, topraktan uzaklaştıkça mutluluğunu ve huzurunu kaybetmektedir. Daha önceki bir yazımda insanın bu yanılgısını anlatmak için şöyle demiştim; "Her şey plastik çiçeklerin daha güzel göründüğünü kabul etmekle başladı" demiştim. Sürekli betonlaşan, çeliğin ve plastiğin esaretine giren şehirler insanı boğmakta ve bunaltmaktadır. Şehirleşmenin pençesinde can çekişen ve ruhsal problemlerine çareler arayan insan; topraktan uzaklaştıkça mutsuzlaşmakta ve yalnızlaşmaktadır. Nurettin Topçu, "Kültür ve Medeniyet" isimli kitabında bu durumu: "Toprağa gömülü gerçek varlığı bulmak için toprağı kazmağa lüzum yok; ona yaklaşmak, onunla baş başa kalmak bize yetiyor. Toprak şerden, düşmandan ve şüphelerden kurtarıyor. Ruh yaralarına şifa getiriyor; yalnızlıktan kurtarıp bütüne kavuşturuyor. Kalbi ile yaşayan her insanın vatanı topraktır" (Topçu, 2012). Ne kadar güzel bir cümle; "Kalbi ile yaşayan her insanın vatanı topraktır." İnsan özü ve ham maddesi olan toprakla bağını kesmeden, tekrar dönüşünün toprağa ve toprağın da sahibi olan Rabbine olacağını unutmadan bir hayat sürmeyi başarabilirse; hem dünyevi hem de uhrevi saadeti daha yüksek olacaktır. Bu ise farkındalık, şuur ve irade