Kızılay meselesinde çift taraflı küfürler

CNN-TÜRK'te Tarafsız Bölge programında Kızılay Başkanı Dr. Kerem Kınık ile konuştuk. Hem hükümeti destekleyenler hem de hükümete muhalif olanlardan küfür yemeyi başardığım için mutluyum.Hükümete muhalif olanlar, "Kızılay'ın AHBAP'tan para almasında sorun yok, sorun bu kadar büyük bir felakette satacak çadırı olmasında" dememe sinirlendiler en çok. AHBAP deprem bölgesine yardım etmek için para toplayan bir sivil toplum örgütü, dolayısıyla çadırlar için para ödemesinde bir sorun yok. Tekrar edeyim, sorun, bu kadar büyük bir afet sırasında Kızılay depolarında satacak çadır bulunmuş olması.Hükümete destek olanlar da Kızılay Başkanı'na "Sadece AHBAP'a değil bölgede ücretsiz ilaç dağıtımı için çadır arayan Türk Eczacılar Birliği'ne de satış yaptınız. Toplam kaç çadır sattınız" diye sormama kızdılar. Bana göre, AHBAP'a parayla satılan çadırlar Türk Eczacılar Birliği'ne bedava verilmeliydi. Birlik para yardımı toplamıyor, afet bölgesinde ya çöken eczanelerin ya da kendisi veya ailesinden bireyleri kaybeden dolayısıyla da çalışamayan eczanelerin boşluğunu doldurmaya çalışıyor. Böyle bir görev üstlenen kuruluşa satış yapılmamalı, onlara ücretsiz çadır verilmeliydi.Başkan Kınık'a sorduğum, "Kızılay'ın tartışmalı bir hale gelmesine neden olan, size de sormadan iş yaptıklarını söylediğiniz görevlilerle ilgili bir tasarrufunuz olacak mı" sorusuna iki taraf da kızdı. Muhalif olanlar, Başkan'a istifa edecek misiniz diye sormadığım için kızdılar. Kızılay'ın statüsü belli, şu an afetle boğuşuyoruz ve her gün 2.5 milyon kişiye 3 öğün yemek çıkıyor. Başkan'ın istifası şu an sorunları daha karmaşık hale getirmekten başka bir işe yaramaz, siyaset kurumu da bir aksiyon alacaksa zaten şu ateşten günlerin geçmesini bekliyordur.Buna karşın, Başkan'ın deyimiyle, "Normal zamandaki gibi işlem yapan arkadaşlar" her kimse Kızılay'ı oldukça zor durumda bıraktılar. Pazartesi günü kan bağışı kampanyasını iptal eden okullar bile oldu. Kızılay'a hepimizin ihtiyacı var, özellikle de büyük deprem bekleyen İstanbul'un. Kurumu zora düşürenlerin mutlaka bir bedel ödemesi gerektiğine inanıyorum ve bu yüzden de işlem başlatılması gerektiğini düşünüyorum.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6910625;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6910625;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarozay-sendirkizilay-meselesinde-cift-tarafli-kufurler-6910625' });Başkan'ın "Çadırları satmasak bu kez de AHBAP'a çadır satmadılar" diyeceklerdi cümlesini beğenenler oldu. Tekrar edeyim, benim açımdan sorun satış yapılmış olması değil, Kızılay depolarında satılacak çadır olmasıydı. AHBAP elbette para ödeyecek, bunun için yardım topladı ama Türk Eczacılar Birliği'nin kamu görevi yapmak için milyon liraya yakın para ödemiş olması içime sinmiyor.En tartışmalı slogan: 'Hükümet istifa'Protesto bir haktır ve insanlar bu haklarını özgürce kullanabilmeli. İki stadyumdan yükselen "Hükümet istifa" sloganlarına sadece bu açıdan bakmak mümkün.Fakat işin bir de "ama" kısmı var.Hükümet bugün istifa etse, karar Resmi Gazete'de yayımlanacak, ardından Yüksek Seçim Kurulu, 60 gün sonraki ilk pazar günü için erken seçim kararı alacak. Buna göre 7 Mayıs'ta seçim yapılması gerekecek.14 Mayıs'ta zaten seçimler var ve seçim yapılıncaya kadar da yine bu hükümet göreve devam edecek.Konuya buradan bakınca da atılan sloganın fiili bir anlamı kalmıyor.Bunlar işin protesto hakkı ve sonuçlarıyla ilgili kısmı. Ancak mutlaka farkına varmamız gereken iki nokta daha var: Dünyadaki her türlü iç karışıklığın altında imzası olan Soros'un, Münih Güvenlik Konferansı'nda Hindistan, Türkiye ve Brezilya'yı