Doğrucu Davut

İlk yarı hayal edilen, ikinci yarıda ise bilinen bir oyun vardı. Fenerbahçe tamamlayıcı ve belirleyici adamları ile güzel bir galibiyet aldı. Güzel bir galibiyet diyorum çünkü Adana Demirspor yabana atılacak bir takım değil. Son zamanların aksiyonu en yüksek maçlarından birini izledik. Heyecan doruktaydı. Hele skor 3-2 olduğunda onlarca senaryo geldi akıllara... Jesus fark oluşturacak demiştim. Daha çok erken ama şimdiden işin rengini değiştirdiği apaçık ortada. Yeni bir Fenerbahçe oluşturuyor. İsteyen, arzulayan, ısrarcı, tempolu hatta ısıran bir Fenerbahçe... Geçen sezonlarda sonuçsuz kalan müsrif bir oyun anlayışı vardı. Şimdi ise netice alan bir organizasyon izliyoruz. Her şey mükemmel diyemem lakin o yolda ilerliyor. Fenerbahçe'nin saçı, başı, boyu, postu iyi de yine eksik bir şeyleri var. Bundan kısa bir süre önceye kadar savunma hattına övgü dolu sözler söylüyorduk. Şimdi ise hiç güven vermiyor. Mesela Lemos'u beğenmiyorum. Szalai'nin kafası başka yerde sanki. Gerçekten söylendiği gibi o çift haneli rakamlar veriliyorsa bir dakika düşünme, "satın gitsin" derim. Aklımdayken; "Onyekuru'yu söz sahibi yapana kadar, Osayi Samuel'i neden oyuna almadın" demek istiyorum Jesus hocaya... Bu takıma santrfor lazım değil diyenler var. Çıkar kadrodan forvet Valencia'yı, ondan sonra "gerek yok" de ki; bakalım nasıl olacak. Valencia iki hafta olmasın görürsünüz. Santrfor rolünde bir tek bu adamın mevcut. Anlayın artık bunu. Bu takımın forveti çok ama santrforu yok. Serdar Dursun düşüşte diyenlere de şunu söyleyeyim. Serdar'da düşüş yok. Şampiyon olacak takımda onun misyonu bu kadar. Fenerbahçe yine ikinci olacaksa Serdar ideal santrfor deyip, uyu... Güzel rüyalar dilerim. Hayır, ben şampiyon olacağım diyorsan, santrfor kere santrfor alınmalı bu takıma. Ama laf olsun diye