Üç Aylar da yaklaştı...

Bugün, yeni Milâdî senenin ilk ayının dördüncü günü.Bugün, aynı zamanda Hicrî Cemâziy'elâhir ayına girmiş bulunuyoruz elhamdülillah. Ve bundan sonraki ay da Allah nâsib ederse, milletimiz tarafından; "Üç Aylar" diye yâ'd edilen, bilinen şuhur-u selâsenin ilk ayı olan Receb ayı başlayacak. Şöyle bir bakıyoruz da, zaman ne çabuk geçiyor. Günler, aylar, seneler, sür'atle birbirini tâkib ediyor. "Daha dün gitti!" dediğimiz mübarek aylar, âlemimize tekrar teşrif etmek üzere... Üç Aylar'a bir ay kalan bu müddete içi ibadet aşkıyla dolan birçok kimse sevinerek bakıyor. Artık Receb ayıyla birlikte gelen o nurlu günlerde; "gündüz sâim, gece kâim" olmanın, yâni gündüzleri bol bol oruç, geceleri de başta teheccüd namazı olmak üzere, diğer ibadetlerin, virdlerin, zikirlerin yapılacağı, zirveye çıkacağı günleri başlayacak inşâallah! Mevsim olarak da artık kış aylarına denk geldiği için, daha da bir hoş vakitler olacak. Peygamberimiz (asm); ''Kış mevsimi ne güzel mevsimdir. Gündüzleri kısadır, kolay oruç tutarsın. Geceleri uzundur, kalkar uzun uzun ibadet edersin'' buyuruyor. Yâni böyle nurlu, güzel, sevabı çok şeyleri kaçırmamak lâzım. Bizim esas gayemiz, yaratılış sebebimiz de o değil mi Cenab-ı Hak, Kur'ân-ı Kerîm'in, Zâriyat Sûresi, 56. Âyetinde ne buyuruyor "Ben, insanları ve cinleri, ancak Bana ibadet etsinler diye yarattım!" Eeeee... Yaradan öyle diyor, öyle istiyorsa bizlere ne yapmak düşer Âhirzamanın, bu en kötü zamanın bırakın insanları, Müslümanları bile daha çok dünyaya sevk ettiği vaziyetlerde aklını başına alıp, dünyanın fânîliğine aldanmayıp şan, şeref, şöhret (hele de mânevî olanlarının) peşinde koşmanın bir mânâ ifade etmediği, beş paraya değmediğini anlayıp asıl vazifesine teveccüh etmekten daha güzel ne olabilir Üç senedir dünyamızı kıskacına alıp insanları inim inim inletip, peş peşe "pat-pat" diye ânî ölümlerine vesile olan bu virüs, hepimizin aklını başına getirmelidir. Allah âhir ve âkıbetimizi hayır eylesin inşâallah, bizlerin de o ölüm başımıza gelip de birden dünyamızı