Rakibi küçümsemenin faturası!

Bu sezon seyretmeye alıştığımız tempolu, hırslı rakibe baskı yapan Galatasaray dün sahada yoktu. Bilemiyorum, rakibi mi küçümsediler. Sorun neydi, pek anlayamadım. Defansta bilhassa Abdülkerim çok aksadı, dağınıktı. Sol bekte Dubois maça kötü başladı, daha sonra toparlanır gibi oldu ama takımına fazla bir katkı veremedi. Sacha Boey her zamanki temposuyla oynadı ama ne isabetli bir orta ne de isabetli bir final pası veremedi. Tabi biz bunları söylüyoruz mutlaka sezon içinde her takımda iniş-çıkışlar ve kötü oynadığı maçlar olacaktır. Leblebi gibi gol atan Icardi çok ağır kaldı ve son vuruşlarda başarısızdı. Her şeyden önemlisi orta sahada oynayan Oliveira ve Berkan rakiplerine üstünlük sağlayamadı. Bu da büyük sıkıntı yarattı. Bilhassa ikinci yarı Konyaspor'un bütün atakları diğer kalede tehlike yarattı. Torreira hastaymış, Midtsjö'nün de sakatlığı vardı. Mecburiyetten teknik direktör Okan Buruk böyle bir orta sahayı tercih etti ve sekseninci dakikada Torreira'yı oyuna aldı. Geçen hafta Kasımpaşa, dün gece Konyaspor karşısında Icardi'nin arkasında Mertens olmayınca gol yollarında olsun, hücumda olsun sarı-kırmızılılar büyük sorun yaşıyor. Son yarım saat tam bir şaşkınlık yaşadım. Hırsıyla, yenilgiyi kabul etmeyen Galatasaray gitmiş yerine böyle sıradan bir oyunu tercih eden futbolcular gelmiş. Son yirmi dakika ev sahibi takımın her atağı gol tehlikesi yarattı. Buna hiçbir futbolcu dur diyemedi. Okan hocanın yapacağı hiç bir şey yoktu, elindeki bütün futbolcuları sahaya sürdü. Demek ki bunun da yaşanması gerekiyormuş. 14 maçlık kazanma periyodu burada bitti. Bir de dün gece herkes gördü ki, evet tekniği, kalitesi çok yüksek