Salgın bitti, şimdi ne olacak

Sevgili dostum Dr. Zeki Hozer, Gözlem Gazetesi'nde yazdığı makalede, Covid-19 salgınıyla ilgili ilginç bilgilere yer verdi. Hozer, "Pandemi bitti, sonra" başlıklı yazısına Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus'un aktardıklarıyla başlıyor. Ghebreyesus, "Covid-19 bu yıl yani 2022'de bitebilir" demiş ve bundan sonra gelişebilecek üç senaryoyu şöyle ortaya koymuştu: 1- Ya az varyantlı hissedilmeyecek bir süreç olacak. 2- Ya virüsün evrim geçirmeye devam edecek ama aşılamalarla ağır hastalık oranının azalması yaşanacak. 3- Ya da virüsün daha şiddetli ve bulaşıcı varyantlarının çıkarak yeni bir salgına yol açması olabilecek. Ki, bu en kötü senaryo.. Peki, salgın gerçekten bitti mi Dr. Hozer'e göre, gerek ülkemizdeki PCR pozitif vaka sayılarının 10 bin bantlarına inmesi ve ölüm vakalarının 50'lerin altına doğru seyretmesi, gerekse dünya verileri, artık pandemi sonrası günlere hazırlık dönemine geldiğimize yönelik kuvvetli kanıtlar. Fakat bir başka endişe daha var. Avrupa'da bir hafta içinde 50'lere çıkan vaka serisinin nedeni olarak gündeme gelen ve 'secret omicron' kod ismi ile anılan BA.2 vanyantı dünyayı hala tedirgin ediyor. Salgını nakavt eden faktörün aşı olduğunu vurgulayan Dr. Hozer, dünyada henüz aşılama oranları istenilen düzeyde olmasa bile, ülkemizde standart aşı algoritmini tamamlayanların oranının 18 yaş sonrası için 85.32 düzeyinde bulunduğunu söylüyor. Dr. Hozer, pandemi sürecinin vatandaşların ve hükümet otoritelerinin psikososyal dinamiklerini nasıl etkilediğini de şu şekilde sıralıyor: - İnsanlar, tarih kitaplarının ortaçağ bölümlerinde zikredilen salgın dehşetini yaşadılar. - Pandeminin uluslararası işbirliğine katkısı oldu kuşkusuz. Ülkeler pandemiye karşı ortak savunma için örgütlendi ve dünya yüzde onlara uzanan GSMH düşüşünün kompansasyonu için hükümet üstü kuruluşlara odaklanmış durumda. - Ama bir yandan da ülkelerin Avrupa Birliği gibi entegrasyonlardan hızla uzaklaştığını ve sınır kapatmak şeklinde kendi vatandaşlarının öncelendiği uygulamalar gördük. - Öte yandan Çin gibi otoriter devlet yapılarının ellerindeki data verilerinden hareketle müdahalelerindeki etkinlik ve toplumun hareket