Bir duyan olsa, çözüm hazır

Zaten birazını biliyorduk ancak sıkıntının bu denli büyük olduğunu idrak edememiştik. Ama son deprem felaketi hepimizi uyandırdı. Artık durumun vahametini daha iyi anladık. Bahsettiğim konu, ülkemizdeki yapı denetim sistemi. Bu sistem öyle çarpık bir hal almış ki, ortada ne denetim kalmış ne güven. 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunu ile kurgulanan sistemde, denetim hizmetinin "kamusal" niteliği yok sayılmış ve denetim hizmeti ticarileştirilmiş. Bu kritik ve önemli hizmet, resmen piyasa dengelerine ve serbest piyasanın rekabetçi koşullarına terk edilmiş. Devlet bu kuruluşlar üzerinde etkin bir denetim mekanizması da kuramamış. Dolayısıyla inşa edilen yeni yapıların, istenilen düzeyde, güvenli, sağlıklı ve kaliteli olması sağlanamamış. Bu ciddi sorunu dile getiren Türkiye Mühendisler ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB), kesinlikle yeni bir yapı denetim sistemine geçilmesi gerektiğini savunuyor. Bence de mevcut sistem mutlaka değiştirilmelidir. Yeni düzen uzmanlığa, sorumluluğunu bilen yapı denetçilerinin etkinliğine ve her şeyden önemlisi de meslek odalarının denetimine yönelik kurulmalıdır. TMMOB söz konusu değişim için 17 adımlık öneri paketi sundu geçtiğimiz günlerde. Hepsini dikkatlice okudum. Burada tümünü tek tek iletmek istemem. Fakat, gördüğüm kadarıyla TMMOB en çok yapı denetim kuruluşları ile müteahhitler arasında kurulmuş olan özel ticari bağın kaldırılıp, yerine meslek odalarının ve devletin kontrolünde olacak bir sistem oluşturulması üzerinde duruyor. Yapı denetim kuruluşlarının kamu tarafından görevlendirilmiş birimler olarak çalışmasını talep ediyor. Yeni sistemde proje denetimi ile uygulama denetiminin birbirinden ayrılması, kamu bünyesinde idari özerkliğe ve güvenceye sahip "Etüt ve Proje Denetim Birimleri" oluşturulması isteniyor. Yapı denetim kuruluşları için sorumluluk sigortası zorunluluğu getirilmesi