28 Şubat kumpası

Yaklaşık bir yıl önce, emekli komutanlar ve askerler Çevik Bir, Çetin Doğan, Hakkı Kılınç, Cevat Temel Özkaynak, Erol Özkasnak, Fevzi Türkeri, Yıldırım Türker, İlhan Kılıç, Aydan Erol, Kenan Deniz, Ahmet Çörekçi, Çetin Saner, İdris Koralp ve Vural Avar, hukuka aykırı bir biçimde tutuklandılar.Böylece, "Ergenekon", "Balyoz", "OdaTV", "Casusluk" ve "Gezi" adıyla anılan sahte yargı süreçlerine ve kumpaslara bir yenisi daha eklendi, yargı bağımsızlığını güvence altına alan anayasanın 138. maddesi, AKP hükümeti tarafından bir kere daha ihlal edildi.1990'lı yıllarda Türkiye'de, laiklik karşıtı siyasi örgütlenmeler ve laiklik karşıtı terör örgütlenmeleri, paralel biçimde yükselişe geçti. Refah Partisi, 1991 genel seçimlerinde 17 oy aldı ve 1995 genel seçimlerinde 21 oy alarak birinci parti oldu.1990 yılında, Atatürkçü Düşünce Derneği kurucu genel başkanı-hukukçu Muammer Aksoy, ilahiyatçı-yazar, SHP parti meclisi üyesi Bahriye Üçok, yazar-araştırmacı Turan Dursun, gazeteci-yazar Çetin Emeç; 1993 yılında gazeteci-yazar Uğur Mumcu; 1999 yılında siyaset bilimci-yazar Ahmet Taner Kışlalı katledildi.1993 yılında yazar Aziz Nesin'in ve Alevi sanatçıların hedef alındığı Sivas'taki olaylarda, aralarında Asım Bezirci, Nesimi Çimen, Muhlis Akarsu, Metin Altıok, Hasret Gültekin, Edibe Sulari, Asaf Koçak, Behçet Aysan, Mehmet Atay, Uğur Kaynar, Muammer Çiçek'in de bulunduğu 33 sanatçı ve Pir Sultan Abdal Derneği üyesi yakılarak katledildi.Söz konusu aydınlar katledilmeden önce, yıllarca RP'li siyasetçiler ve onları destekleyen yayın organları tarafından hedef gösterildi! Laiklik karşıtı kesimin, üniversitelerdeki başörtüsü yasağından dolayı kendisini mağdur ilan ettiği yıllarda, laikliği ve Mustafa Kemal Atatürk'ün devrimlerini savunanların can güvenlikleri bile yoktu!Bu yıllarda en büyük mağduriyeti yaşayanlar, üniversitede başörtüsü yasağına maruz kalanlar değil, laiklik karşıtı teröristler tarafından katledilenler, laikliği ve cumhuriyet devrimlerini savunanlardı.28 Şubat 1997'de, RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın başbakan, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in başbakan yardımcısı olduğu koalisyon hükümeti döneminde, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in başkanlığında toplanan Milli Güvenlik Kurulu, laiklik karşıtı örgütlenmelerin önlenmesine yönelik bazı somut önerilerde bulunan bir bildiri yayımladı. Bu gelişmeden sonra hükümet ile cumhurbaşkanı, hükümet ile Türk Silahlı Kuvvetleri arasında gerginlikler yaşandı, DYP'den birçok milletvekili, RP ile koalisyon ortaklığına karşı çıktı, birçok DYP milletvekili istifa etti ve RP-DYP koalisyon ortaklığı