Bazı mevzularda sadece 'kananlara' kızıyorum ben.

Bu Seçil olayında da öyle yapıyorum.
Bahsettiğimiz kişi banka müdürü Seçil Erzan...
Fatih Terim ile başlamış fon dolandırıcılığına...
Demiş ki "Fatih Bey verin bir milyon dolar, alın bir ay sonra bir milyon 100 bin dolar."
Bildiğimiz ponzi yoluyla dolandırıcılık işte.
Kazandırmış da ilk etapta... Terim para vermeye devam edince kazandırmakta sorun yaşamış Seçil.
Sonra sisteme Arda Turan, Emre Belözoğlu gibi isimler dahil olmuş...
Arda gitmiş 13 milyon dolar vermiş elleriyle Seçil'e...
Sonra bankanın bu olayla alakalı raporunu okudum...
O raporda diyor ki, "banka müdürüne bu parayı vermek ortalama zekâya sahip herhangi bir kişiden beklenemeyecek davranıştır."
Hahahahaha
Offf.
Neyse... Günün sonunda Seçil yakmış başını bu isimlerin.
Şu açıdan içim biraz rahat, 'Var Böyle Tipler, DilanEngin Polat son olarak da Seçil Erzan' artık doymuşuzdur bence dolandırılmaya...

Ne saçma

Pazar günleri büyük marketler kapansın küçük esnaf iş yapsın söylentisi yıllardır var.
Ama ilk kez somut adımlar atılmış geçen hafta.
E iyi de...
Ne yapacağız yani
Küçük esnaf kazansın diye konforumuzdan mı olacağız
Bakkal mı arayacağız olmayan yerlerde
Evinin altında, sağında solunda market olanlar yürüyecek mi dakikalarca
Bir de şöyle bir durum var...
Marketler saat 22.00'de kapanınca o bakkalların yaptıkları acımasızlıkları hepimiz biliyoruz...
500 liralık ürünü 700'e, 700 liralık ürünü 900 liraya satıyorlar.
O yüzden çok anlamsız bir uygulama olur marketlerin kapanması.
Gerek de yoktur, ihtiyaç da...

Bakın 'sevda' budur

Tomris Uyar, Cemal Süreya'yı anlatırken şöyle demiş;
"Cemal'e dedim ki akşamları biraz eve geç gel her akşam 18.00'de geliyorsun erkek biraz dolaşır. Gece 12'de gel sorun yok."
Ertesi gün olmuş. Saat 21.00 Cemal yok, 22.00 yok, 23.00 yok...
Sonra pencereden bakmış ki, aşağıda kaldırımda oturuyor Cemal Süreya... Saatin 00.00 olmasını bekliyor.
Heyt be, vay be...
Kaldı mı be

Rahat hissetmek önemli

Bizim Nişantaşı'nda et, ocakbaşı, tatlı sohbet, güzel çevre problemi var. Bulamıyorsun uzun sohbet edeceğin, iyi yemek yiyebileceğin bir yer...
2-3 tane iyi yer var ya da yok...
Mesela iyilerinden biridir Cabbar...
Bora Berber ve Serkan Koca pandemi sonrası açtılar Cabbar'ı...
Sonra Alaçatı'ya taşıdılar markalarını.
Alaçatı'da isim yapıp İstanbul'da kalitelerini sürdürdüler.