ŞUBESİ DEĞİL KENDİSİ

Özellikle D.ream çatısı altına girdikten sonra en fazla 'şehre gelecek' beklentilerinin başını çekmiştir Sait. Ve nihayet ikinci şubesini açtı haberinin ardından, Omicron fırtınasının bitmesini beklemeden maskelerimizi takıp soluğu Galataport'ta aldık. Girer girmez anladım ki Sait İstanbul'a şube açmamış; direkt kendi gelmiş!İçinden deniz geçen şehir olsak da balık yemeyi pek bilmez bizim şehrin elit geçinenleri. Meze ve balık arasında sıkışan, aslında reçetelere baktığınızda 'tereyağ' dokunuşlarını denize tercih eden bir müşteri var. O sebepten bizdeki ürün çeşitliliği ve reçete zenginliğine rağmen 'deniz restoranı' kimliğinde mekan yoktur. İşte Sait tamamen şehrin bu açığını tamamlamaya aday.Özlenen deniz 'restoranı'20 yıl öncenin o küçük ama alışılagelmişin dışında salaş olmayan markanın kurucusu Sait Birtan Yılmaz'ı rafine lezzetlerinin yanına samimiyet ölçülü espirili sohbetinin de 'hastası' çoktur. Yalıkavak'ta güneşi harika batırdığı manzarada kurulu mekanında yaz aylarında her gün neredeyse 700 kişiye hizmet verdiğinden o sohbetleri yakalamak pek mümkün değildi. Belki de dünyada bu kadar büyük kapasiteye aynı hizmeti verecek deniz restoran konusunda sayılı olsa da o eski Sait'in halini de özleyenlerin sayısı hiç az değildir.Şık ambiyansGalataport'ta bu ruhu yakalayabildiğini gözlemleyebildim. Şatafata kaçmayan şık ambiyansıyla da şehrin balık restoranlarının da kendini silkelemesine sebep olacak güzel bir rekabet oluşturacaktır. Mayısa kadar İstanbul'da olması da Sait'in bir şube değil kendisi burada dememin en büyük sebebi.Yılmaz'ın İstanbul'daki en büyük sürprizi oğlu Deniz Birtan Yılmaz. Deniz, Sait markasını geleceğe taşıyacağının güvenini hakimiyetiyle veriyor. Siparişleri kendi alıyor, müşterileri doğru şekilde siparişlerinde yönlendiriyor, samimiyet ve mesafe çizgisini çok iyi ayarlıyor. Sait'te ikinci nesil olarak marka mirasını devam ettirmenin yanı sıra başka fırsatları da getireceğine eminim.Lezzet ve servis konusunda; hem tedariki hem de mutfak ekibinde tutucu davranmış Sait. Ekibin çoğunluğunu Bodrum'dan getirtmiş. Restoranın Galataport'taki konum açısından da oldukça şanslı olduğunu söylemeliyim. Hem Boğaziçi'ni başlangıç noktasından göbekten gördüğü gibi, tarihi yarımadayı da yine aynı başlangıç noktasından kafanızı çevirerek görebiliyorsunuz. Deniz kenarındaki mekanlar arasında belki de şehrin en panaromik mekanı diyebilirim.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement