Tarihi yıkım faturası 10 - 12 milyar Euro

Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı yetkilileri ile Atatürk Havalimanın yıkılarak millet Bahçesi yapılması konusunda yaptığım söyleşide gözyaşı akıttıklarını yazdım. Atatürk Havalimanın yıkılmasının Türkiye'yi ne kadar zarara uğrattığı konusunda çok çarpıcı açıklamalar ile devam ediyorum. - Soru: Atatürk havalimanının yıkılması ile ortaya çıkan devlet zararı ne kadar Yanıt: "Çiğdem Toker'in yazısını okuduk. O yazıda bazı bilgiler eksik. Kaynak kimdir bilmiyoruz tabi. Atatürk havalimanının yıkılması maliyeti 2 milyar dolar zarara yol açacak denilmiş... Nedir ki 2 milyar dolar Oradaki trijenerasyon sistemini 2005 yılında devreye verdiğimizde havalimanı bırakın kendi kullandığı enerjisini dışarıya dahi enerji satıyordu. Atatürk havalimanı kesinlikle korunmalıydı. Orada pistin biri kırıldı. Bir tane pisti koruyor kolluyorlar. Özel bir VİP terminal binası yaptık. Sayın cumhurbaşkanı uçuşlarını oradan yapıyor. Orada yabancı konuklar köşkümüz vardı. Bakım onarım hangarları var. Yani bir pist deyip geçmeyin. Pistin altında kablolar, aydınlatmalar onları söktüğünüz zaman nerede nasıl kullanabilirsiniz Uçakların yaklaşma hizmetleri hala Atatürk Havalimanı'nda yani İGA'ya taşınmadı Radarlarımız hala orada. Yaklaşma kontrollerimiz orada. Havacılık sadece uçak indi kalktı yolcu terminalden geçti değildir. Şu anda Atatürk Havalimanı'nda bir pist kalacak. 3 pistti. Bir tanesi kırıldı diğeri de millet bahçesi diye şimdi gidecek. O kadar müthiş bir havalimanıydı ki orası. Mevcut bakanımız belediye kökenli... Yani havacılığı ne kadar tanıyor ne kadar biliyor 'Atatürk Havalimanı hikâyesi kapandı' diyor. O kadar içimiz sızladı ki... Ne diye kapatıyorsun kolay mı yapıldı Bu ülkenin havacılığının tarihi orası... Şunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz bu yok edişin devlete ve millete maliyeti en az 10 - 12 milyar dolardır. Araştırılması gereken şudur; pist ve etrafındaki milyarlarca lira değerindeki hurda bakır kablo, hurda demirin hesabı yapıldı mı 10-12 milyar dolarlık değeri yıkmak, yok etmek çok acı ve çok yanlıştır." - Soru: İstanbul Havalimanı İGA hakkında neler söyleyeceksiniz Yanıt: "Bir yap-işlet-devret projesinin finansmanının asgari yüzde 20'si bu işi yüklenen firmaların öz kaynakları ile karşılanacaktır. Bu öz sermayeyi gidersiniz siz bir kredi olarak alırsınız ama o kredinin karşılığında mal varlıklarınızı ipotek edersiniz. Kredinin alınma koşulları bellidir. Yap-işlet-devret projesi ne gelecek olan krediye devletin garantileri vardır. Geri ödeme garantileri... Yasa ile borç isteme taahhütleri çıktı. Nedir bu Eğer bir şekli ile o projeyi üstlenen yüklenici bir şekilde aldığı krediyi geri ödeyemezse sözleşme feshedilse dahi devlet o borcu üstleniyor ve ödüyor bu kanuna göre. Hal böyle olunca kreditör devlet garantisi var mı diye bakar. Müteahhitler öz kaynağı daha yüksek faizle almak yerine bunu da proje finansmanı içine yediriyorlar. Bütün müteahhitler bunu yapıyorlar. Bankalar da bunu kabul ediyor. Sistem böyle yürüyor." - Soru: Mütahit cebinden 5 kuruş koymadan bu işe başlıyor, batarsa yüzde 20 öz kaynak borcunu da devlet mi ödeyecek Zafer havalimanında yüzde 100'e yakın yanılmanız var bakanlık olarak. Yanıt: "Evet mütahitler değil, devlet risk altındadır ve kredinin tamamını devlet öder. Mütahit tek kuruş risk