'Boş tencere'ye karşı vaatler neden karşılık bulmadı

Ekonomik büyük çöküşe rağmen iktidarın seçimi kazanmasını, muhalefetin başarısızlığına bağlamak en kolay yoldur. Şüphesiz bu da önemlidir. Şüphesiz muhalefetin, liderinin kurduğu kampanyanın etkililiği de sorgulanmalıdır. Benim üzerinde bu açıdan durduğum en önemli nokta, iktidarın kurduğu kampanyanın ana motiflerinin seçmen üzerinde etkisinin hesaplanamamasıdır.Çok dile getirilen konu, muhalefete ve tabii ki Kılıçdaroğlu'na "Erdoğan ile uğraşma projelerini açıkla, umut ver, nasıl bir Türkiye kuracaksınız, bunu anlat, boş ver Erdoğan'ı" gibi, muhalefette ve kanaat önderlerinde egemen olan görüştür.Neden karşılık bulmadıBu yapıldı, "Sana Söz" ana sloganı altında. Evet bir dizi gerçekleştirilebilir projeler ve vaatler sunuldu. Bu da yetmedi, deprem evlerinin devlet tarafından parasız yapılıp sahiplerine teslim edileceği gibi, makul gerekçeleri de izah edilerek depremzedelere vaatler yapıldı. Memurlara, asgari ücretlere yapılacak zamların sözü verildi. Olmadı maçların şifresiz TRT'den yayımlanacağı bile duyuruldu.Gördüğümüz kadar bunların etkisi sıfır ya da çok az oldu.Bu açılardan bakıldığında bir muhalefetin yapabileceği ülke geleceği ve yurttaşların daha refah içinde yaşıyabilmeleri için öneriler karşılık bulmadı.Boş tencere çalmanın da bir karşılığı olmadı sanki.Nedenini araştırmak tamamen şimdinin işidir. CHP ve diğer partiler sahaya çıkmalı, tabii anket şirketleri de görevlendirilerek halk içinde bu proje ve vaatlerin neden karşılığının bulunmadığı araştırılmalı.Bilgi eksikliği veya yoksunluğu, sonraki projelerin kampanyaların da hayallere asılı kalmasına neden olur.İktidarın karşı hamlesiBu açıdan bakıldığında ekonomi her şeydir tezinin çöküşünü ilan edebilirsiniz.Ama o kadar da değil. İktidar, milleti aylarca süründürdükten sonra, seçim ayarlı zamlarla, bütçeyi ve Hazine'yi tamamen boşaltma pahasına, kesenin ağzını açtı. Emekliler, asgari ücret, temmuzda zam vaatleri, EYT'liler sorununun çözümü, ailelere yardım paketleri, deprem evleri için temel atmalar, büyük çöküşe karşı önlemleri devreye soktu.Ayrıca tüm kaynakları zorlayarak, belki de sıfırlayarak demeliyiz, ekonomik hayatı kısmen canlı tutan politikalarda ısrar etti ve işsizliğin katlanmasını önledi.Bunları yapmasaydı, ekonomik çöküş, Recep Bey'i götürürdü. Ama bunu bilecek kadar da deneyim sahibi artık.Ekonomi her şey değildirFakat yine de ekonomi her şey değildir. Ekonominin tamamen belirleyici olması için bir rasyonel seçmen kitlesi gerekir. Mesela gelişmiş bir Avrupa ülkesinde iktidarlar patır patır