Gençlik aşısı ve yüz gençleştirme

Gümümüzde oldukça popüler uygulamalardan birisi olan gençlik aşılarının; her yaşa her cilde göre kullanılan ürün ve seans sayısı değişmektedir. Bazı ürünlerde hyalüronik asit yoğunken, bazı ürünlerde kollajen içeriği, somon veya DNA içeriği ön planda olabiliyor. Yine bazı gençlik aşılarında poly lactic asid ön planda iken, bazı ürünlerde ise büyüme faktörleri ve peptidler yer almaktadır. Bu ürünlerden hangisini kullanacağımıza, hastanın beklentisi, hastanın yaşı, sorunlu olan bölge sayısı, cilt yapısı gibi birçok faktör etki etmektedir.Gençlik aşısı, zamanın etkisiyle kişilerin cildinde oluşan deformasyonların, sarkmaların ve kırışıklıkların giderilmesinde uygulanan medikal kozmetik bir tedavidir. Cildin zamanın etkisiyle yitirdiği kolajenin de yapı taşı olması itibariyle, cilde enjeksiyon yoluyla verildiğinde cildin nemli ve parlak kalmasını sağlamakta, diğer taraftan kolajen üretimini tetikleyerek cildin sağlıklı ve sıkı kalmasına etki etmektedir. Tedavi, ciltte meydana getirdiği "yenilenme" ve dokularda yarattığı "geri dönüşüm" sebebiyle "gençlik aşısı" olarak anılmaktadır. Bazı uygulamalar ciltte gençleştirme sağlarken bazı uygulamalar da yaşlanmayı yavaşlatıcı etkiler sağlar. Hem erkekler hem de kadınlar tarafından oldukça sıklıkla tercih edilen uygulamalardandır. Genellikle doğal görüntüyü seven, cerrahi ameliyatı erteleyen veya henüz ameliyat için erken olan, cildinin yaşlanmasını yavaşlatmak isteyen, iğneli işlemlerle gençleşmeyi tercih eden kişiler tarafından tercih edilmektedir.20'li yaşlardan sonra Hyaluronik asit azalmaya başlar, 35 yaşından sonra bu azalma hızlanır. Kollajen üretimi azalır. Hyaluronik asitin azalması, ciltte volüm ve hidrasyon desteği gerektirir.Belirli bir yaştan sonra, kollajenin ve hyaluronik asitin azalmasıyla, yüzde volum kaybı ve aşağıya doğru sarkma başlar. Bu bölgelerdeki hacim kaybı, yüzün aşağıya doğru sarkmasına sebep olur ve yüz yorgun